Odunculukla geçinen Sinekli köyünün göletli mesire yeri
İstanbul Silivri’de bulunan Sinekli köyünün içinde göleti olan mesire yerini gezdik. Adı çok duyulmamış bu tabiat harikasının ekim ayında büründüğü renkler ve değişen bitki örtüsünün görüntüsünün insana nasıl huzur verdiğine şahit olduk.
Kaynakça : Özel Haber (Aslı Didari) | 29.10.2019 - 12:30:26

SİLİVRİ, İSTANBUL’UN PİKNİK YERİ
İstanbul’un il sınırları o kadar geniş ki bir uçtan diğer uca giderken hava durumu ve bitki çeşitliliği bile değişebiliyor. Bu nedenle merkeze oranla daha çok yeşil alanı bulunan ve deniz kıyılarında denize girme olanağı sunan Silivri, eskiden İstanbul’un merkez ilçelerinde oturanlar tarafından yazlık ve piknik yeri olarak kabul görüyordu.

SİLİVRİ ZAMANLA GELİŞTİ AMA SAYFİYE YERİ OLMA ÖZELLİĞİNİ KORUDU
Şehir büyüdükçe konutlar arttı, sanayileşme yaygınlaştı. Tüm bu gelişmelere rağmen Silivri modernleşip, yaşam merkezi olarak binaların yapımı açısından daha genişlese bile yine denizi, yeşili ile sayfiye yeri olma özelliğini korumayı sürdürdü.

HER KÖŞESİ BİR BAŞKA GÜZEL
Coğrafi konumu, iklimi ve bitki örtüsü ile Silivri’nin her köşesi ayrı bir tabiat güzelliğine sahip. Kıyılarında denize girildiği gibi tepelerinde de su kaynakları, ağaçlık alanları, göletleri ile bir cennet.

SİNEKLİ KÖYÜNDE İKİ MESİRE YERİ VAR
Bu cennet köşelerden birisi de Sinekli köyünün mesire yeri. Aslında köyün iki piknik alanı var. İkisi de göletlerin etrafına yapılanmış. Birisi bizim gezdiğimiz “Sinekli köyü Mesire Yeri”. Diğerinin adı ise “Çayırdere Göleti”. Buraları çevre ilçelerce pek bilinmiyor olsa da Silivrililerin sık sık uğradıkları özel noktalar.

KÖY HALKI ODUNCULUKLA GEÇİNİYOR
Göletin olduğu Sinekli köyü halkı tarım, hayvancılık ve odunculukla geçiniyor. Doğalgaza geçilmeden önceki dönemlerde ilçe, tüm odunlarını bu köyden sağlıyordu.

HER KÖYLÜNÜN BİR KESİM HAKKI VAR
Devlet köylüye, bir “makta” tanıyor. Ormanda kesim yapılacak alan anlamına gelen bu hakkı kullanan köylüler, kestikleri ağaçları getirip meydanda kendilerine ayrılan yerlere yığıp bir nevi depoluyorlar. Bu odunların çoğu şimdi fırın ve lokantalar için hazırlanıyor.

KÖYDE ODUN KÖMÜRÜ ÜRETİLİYOR
Odun kömürü yapmak için oluşturulan öbekte, üzerlerine atılan toprak ve kömür tozu yardımı ile ağaçların içten içe yanarak odun kömürü haline getiriliyor. Bu işlem etrafta bir yangına neden olmamak için korunaklı bir bölgede yapılıyor.

Yolda ilerlerken yer yer bu için hazırlanmış ahşap öbeklere rastlıyoruz. Bu öbekler şekil olarak uzaktan Eskimoların buzdan evlerini çağrıştırıyor.

İÇİNDEN TREN GEÇEN KÖY
Köyün içinden tren yolu geçiyor. Bir hattı hala kullanılan bu yolda, tren artık o kadar seyrek geçiyor ki rayların üzerinde dolaşan inekler rahatlıkla otlayabiliyor.

ESKİDEN KÖY BİR İSTASYONDU
Eskiden burada istasyon da vardı. Zaten istasyonun kalıntıları hala duruyor. O zaman köye giriş çıkış çok hareketli ve yolcuların ihtiyaçlarını karşılayan dükkanları da açıktı.

TERKEDİLMİŞ YOLLAR
Bugünlerde o hareketlilik yerine sakinliğe bırakmış durumda. Kalan 15-20 hanenin dışında köy terkedilmiş gibi bomboş.

SİNEKLİ KÖYÜ SAKİN VE TEMİZ BİR KÖY
Köy yolu aynı anda 4 aracın yan yana geçebileceği kadar geniş. Yol kenarından büyük bir camisi ve bir de halk durağı var.

EVLERİN BAHÇE DUVARLARI TREN YOLUNUN ÇİTLERİNDEN
Etraftaki evlerin bahçe duvarları, bilindik demiryolu istasyonlarının çitlerinden yapılı olduğundan aslında buranın bir demiryolu yöresi olduğunu hemen ele veriyor.

MESİRE ALANINA GİTMEK İÇİN KÖYÜN İÇİNDEN GEÇİLİYOR
Mesire yeri köyden daha uzak bir noktada. Gitmek için köyün ortasından geçerek sola doğru kıvrılıyoruz. Ulaştığımızda da mesirenin içinde yaya ve araç yolları ile ilerlemek mümkün.

BALIK DA TUTULUYOR, SALINCAK DA VAR
Gölde balık tutanlar, ailesi ile piknik yapanlar, sohbet eden gençler, bir masanın üzerinde oturarak dinlenen avcılar ve onların av köpeklerini görüyoruz. Çocuklar için kurulan salıncak ve tahterevalli dikkat çekiyor.

PİKNİK YERLERİ BAKIMSIZ
Piknik masa ve sıraları kırık dökük, ızgara yapılan bölgeler özensiz ama etrafta çöp olmaması sevindirici.

SONBAHAR TÜM RENKLERİNİ ÇEVREYE DAĞITMIŞ
Sonbaharın tüm renkleri çevreye hakim. Sarararak yola düzen yaprakların arasından çıkan çiçeklerin güzelliğine doyum olmuyor.

BURASI DÜNYANIN TÜM GÜRÜLTÜLERİNİ DIŞARIDA BIRAKMIŞ
Aslına bakarsanız insan o kadar güzel yollardan buraya geldikten sonra bu ayrıntıların hiçbir önemi yok. Göletin kıyısında durup, ağaçların altında oturmak, dinlenmek, manzaranın keyfine varmak yeterli.

BİR FESTİVAL FİLMİ SAHNESİ GİBİ
Burayı bir dekor olarak kabul edersek, festivallerde izlemeye alışkın olduğumuz ve bizde hayranlık uyandıran Avrupa filmlerinde böyle dekorların çok sık kullanıldığına şahit oluruz.

TEPELERDE SIK YAPRAKLI AĞAÇLAR
Göletin iki yakasında iki farklı manzara hakim. Gölet tepeleri ağaçla dolu iki küçük dağın arasında sakince duruyor.

HUZURUN ADRESİ GİBİ
Mutluluğun resmi yapıldı mı bilinmez ama buraya bir el huzuru bırakarak usulca uzaklaşmış gibi geliyor.