Türk popüler tarihinde ilkler denince akla gelenler

Gazeteci Altun ve Sarıoğlu, 'Türk Popüler Tarihinde İlkler' adını taşıyan kitapları 12 bölümden oluşuyor ve içindeki “Ekonomi Tıkırında” adlı beşinci bölümde ilk dış borcun hangi ülkeden alındığı, ilk bankanın adı ve ilk profesyonel banka soygunu, ilk yolsuzluk davası ve IMF ile ilk tanışma anlatılıyor.
Türk popüler tarihinde ilkler denince akla gelenler

Gazeteci Şafak Altun ve Cenk Sarıoğlu, “Türk Popüler Tarihinde İlkler”le önemli bir eksiği gidererek ilgi çektiler.


HAFIZALARI TAZELEDİLER

“Bugün hayatın akışı içinde karşılaştığımız birçok olay, kullandığımız birçok aygıt bizi şaşırtmaktan uzak. Öyle ki çok kısa bir süre önce günlük yaşamımıza giren cep telefonundan önce nasıl haberleştiğimizi hatırlamıyoruz bile.” sözleriyle kitaplarına giriş yapan Altun ve Sarıoğlu, gündelik yaşamımız içinde içselleştirdiğimiz nesnelerin bir başlangıç tarihi olduğuna dikkat çekiyor. Bu bağlamda eserde, geleceği daha net görebilmek için iyi ve kötü yanlarıyla gündelik hayatımızın da tarihini bilmenin zorunlu olduğunun altı çiziliyor.

SORGUN

(İlk profesyonel banka soygunu haberi.)


KİTAP 12 BÖLÜMDEN OLUŞUYOR

Tarihin sayfaları arasında unutulmuş, bir kısmı kayıt altına dahi alınmamış olan “ilkleri” gün ışığına çıkararak eğlenceli ve eğitici bir şekilde sunmanın amaçlandığı kitap, “Araba Sevdası”, “Bu Maçı Alıcaz”, “Girişimcilik Tarihimiz”, “ Dördüncü Kuvvet Medya”, “Ekonomi Tıkırında”, “Foto Şip Şak”, “Havada Karada Denizde”, “Haydi Eller Havaya”, “Modayı Yakından Takip Ederiz”, “Memleket Meseleleri”, “Okumayı Çok Severiz”, “On Dakika Ara” konu başlıklarını taşıyan 12 bölümden oluşuyor.

ARABA SEVDASI

Kitabın birinci bölümünde Osmanlı döneminde, ilk otomobilin “İstanbul sokaklarının otomobil işlemesine müsait olmadığı” gerekçesiyle kente girişinin yasaklanmasından seri olarak üretilen ilk otomobil Anadol’a kadar geçen süreç anlatılıyor. Bu süreçte ilk taksi, ilk dolmuş ve ilk trafik kazasını okurken ilk otomobil yarışını ve ilk kadın otomobil yarışçısı olan Samiye Morkaya ile tanışıyoruz.

BU MAÇI ALICAZ

“Bu Maçı Alıcaz” adlı ikinci bölümde, ilk Türk futbolcusunun adını, futbolda gerçekleşen ilk transferi, ilk milli maçta kiminle mücadele edildiğini, 1950’lerde yeşil sahaya çıkan kadınların futbol serüvenini, Türkiye’nin ilk spor spikerini ve Türkiye’nin ilk sporcu başbakanının kim olduğunu okuyoruz.

Kitabın üçüncü bölümünde ise, Cumhuriyet’in ilk şekerinden gripine, makinelerin mucidi Kâmil Tolon’dan ‘bira bu kapağın altında’ sloganı ile tekelden özel sektöre kadar girişimcilik tarihimiz gözler önüne seriliyor.

DÖRDÜNCÜ KUVVET MEDYA

Dördüncü bölümde, ilk radyonun, ilk televizyonun ve ilk özel televizyonun yayın süreçlerini, gazetecilerin mahkemelere ne zaman alınmaya başlandığını, yargılanan ilk kadın gazeteciyi, basının ilk dert ortağı Güzin Abla’yı, Adalet Cimcoz’un kaleminden çıkan şehir dedikodularını bulabiliyoruz.

FOTO ŞİP ŞAK

Altıncı bölümde, peçesiz ilk fotoğraftan, ilk kadın fotoğrafçı ve ilk foto muhabirine kadar Türkiye’nin fotoğraf macerasındaki sürecine değiniliyor.

HAVADA KARADA DENİZDE

Kitabın yedinci bölümünde dünyanın ilk arabalı vapurunun bir Türk tarafından yapıldığı öğrenirken, ilk Türk uçağının hayatımıza girişine de yer veriliyor.

HAYDİ ELLER HAVAYA

“Haydi Eller Havaya” adlı sekizinci bölümde Türkiye’de ilk balonun ne zaman yapıldığı, ilk diskoteğin ne zaman açıldığı ve ilk pop starın kim olduğu anlatılıyor.

MODAYI YAKINDAN TAKİP EDERİZ

“Modayı Yakından Takip Ederiz” adlı bölümde festen şapkaya, ilk yerli malı defileden tesettür modasına, kottan blue jean’e kadar Türkiye’nin geçirdiği kıyafet süreci gözler önüne seriliyor.

MEMLEKET MESELELERİ

“Memleket Meseleleri” adlı onuncu bölümde ilk siyasi açlık grevine ve türban krizine yer verilirken CHP’nin ne zamandır ortanın solu olduğu tartışması masaya yatırılıyor.

Romanın hayatımıza nasıl girdiğini, ilk polisiye, ilk müstehcen ve ilk resimli romanın hangisi olduğunu, ilk kadın yazarı kimin belirlediğini, ilk aydın intiharını on birinci bölümde okuyoruz.

ON DAKİKA ARA

Kitabın “On Dakika Ara” adını taşıyan son bölümünde ise ilk film gösterisinden sansüre takılan filme kadar sinemanın Türkiye seyircisiyle buluşma süreci anlatılıyor.

Şafak Altun ve Cenk Sarıoğlu akıcı, anlaşılır ve eğlenceli bir dil kullanmalarının yansıra dönemi zihnimizde canlandırmamızı sağlayan resimlerle de kitabı güçlendirmiş.