Nesilden nesile süren bir lezzet: Sultanahmet Köftecisi

Sultanahmet Köftecisi, İstanbul'a gelen herkesin mutlaka uğramak istediği bir nokta. Üç katlı mekanda mermer masalarda oturup, köfte-piyaz yemek zevki doyumsuz. Genellikle tıka basa dolu mekanda yaşam hızlı akıyor. Yemeğini yiyenler kendisini bir an önce kalkarak yerini yeni gelene bırakmak zorunda hissediyor.
Nesilden nesile süren bir lezzet: Sultanahmet Köftecisi

Yıl 1920… Bir lezzetin dört nesil süren hikayesi, Mehmet Seracettin Efendi’nin Sultanahmet’te Havuzlu parktaki kömürcü dükkanını köfteciye çevirmesiyle başlar. Mekana Turan Köftecisi ismini verir. Lakin sonradan meydana çıkan Turancılık olayları sebebiyle ismini "Halk Köftecisi" olarak değiştirir.


İKİ KARDEŞ BABA MESLEĞİNİ SEÇİYOR

Yıllar geçtikçe çocuklarından Selim ve İsmail Tezçakın da baba ocağında çalışmaya başlar. Mehmet Seracettin Efendi, 1952’de vefat edince iki kardeş baba mesleğinin başına geçer. İkinci nesil, 1966’dan sonra şimdiki yerleri olan Divanyolu’na taşınarak babadan miras kalan lezzet geleneğini sürdürür.

ÜÇ NESİL BİR ARADA

Şu an ise İsmail Tezçakın'ın oğulları ve torunları işin başında bulunuyor. Bir başka deyişle üç neslin bir arada çalıştığı bir müessese Tarihi Sultanahmet Köftecisi.

ördüncü kuşaktan olan Timur Tezçakın sorularımızı yanıtladı:


TAKLİDİ ÇOK AMA LEZZETİ TEK 

Türkiye’de üç neslin birarada çalıştığı tek müessese olan Sultanahmet Köftecisi’nde kendi isteğinizle mi çalışıyorsunuz?

Elbette. Biz çocukluğumuzdan beri bu işin içindeyiz ve gözümüzü bu işyerinde açtık diyebilirim. Büyüklerimizin dediği gibi ailemizin en önemli özelliği, nesillerin kendi istekleriyle birbirlerini örnek alarak bu işi devam ettirmesidir.

Peki, hiç farklı bir iş yapmayı düşündünüz mü?

Ailemiz bu konuda bizi özgür bıraktılar. Yani istediğimiz mesleği şeçme hakkımız vardı. Ama biz büyüklerimizi örnek alarak bu mesleği devam ettirmek istedik.

Sadece Türkiye’de değil yurtdışında da ismi en çok taklit edilen bir müessesesiniz ve halen Sultanahmet’te gelip de gerçek Sultanahmet köftecisinin hangisi olduğunu bilmeyenler var. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gerek burada gerek yurtdışında ismimizi kullanarak şube açan diğer taklitçi köftecileri dava ettik. Yargıya intikal eden davamızı da kazandık. Artık hiçbir kuruluş bizim ismimizi yasal olarak kullanamaz. Biz diğer köftecilerden hem ürün hem de konsept olarak farklıyız. Ayrıca biz Selim amcanın ismini kullanarak bu karışıklığı ortadan kaldırdığımızı düşünüyoruz. Yani lokantamıza verdiğimiz ‘Tarihi Sultanahmet Köftecisi Selim Usta’ ismiyle müessesemizin diğer taklitçi köftecilerden ayrılmasını sağladık.

Bu ismi çok ama lezzeti bir tane olan Sultanahmet köftesini başka yerde yemek mümkün mü?

Tabii ki mümkün. Bizim iki yerde daha şubemiz var. Biri Bağdat caddesinde diğeri ise babamın başında bulunduğu Ankara’da bir şubemiz var.

Görülüyor ki yeni nesil dede Mehmet Seracettin Efendi’nin başlattığı bu lezzet geleneğini sürdürmekte çok kararlı. Son olarak ileride sizin çocuklarınızın da bu işi yapmasını ister misiniz?

Tabii ki isterim ama onlara seçim şansı da veririm. Bana bu şans verildi ama ben büyük dedemden miras kalan bu işi yapmayı seçtim.

MEKANA GELEN ÜNLÜLERİN DUVARLARINA YANSIYAN KENDİ EL YAZILARI İLE NOTLARI:

“Sultanahmet’in civarında bile olsam sizden köfte ve helva yemek için bahaneler icat ederim.” Şener Şen 

“Sultan Ahmet’in şahsen kendisi bu köfteden yedi mi bilmem ama ben yedim ve kendimi Sultan Ahmet gibi hissettim.” Cem Karaca

“Eski İstanbul’a ait ne kaldı ki; Galata Kulesi, Beyazıt ve bir de lezzet kulesi Sultanahmet köftecisi” İslam Çupi

“Böyledir zevk-i Selim aleminin fermanı:

Sultanahmet’te durur köftelerin sultanı

Başvezir ‘irmik’  ile yar-ı vefakar piyaz

Bekliyor cümlesi zevk ehli olan ihvanı”

Prof.Dr. Hüseyin Hatemi