Koronavirüs salgını uzun sürerse deflasyon riski taşıyor

Koronovirüs küresel ekonomiyi olumsuz etkiledi. Uzmanlar salgının uzun süreli olması olasılığı üzerinde durarak bunun deflasyon riskine neden olmasından duydukları endişeyi dile getiriyorlar. Ancak yine de ne kadar yıkıcı olursa olsun 2008 kriziyle bir tutmuyorlar.
Koronavirüs salgını uzun sürerse deflasyon riski taşıyor

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, dünyanan konuştuğu koronavirüs salgını ve petrol şokunun finansal piyasalara etkilerine ilişkin görüşlerini paylaştı. 


ARZ VE TALEP TARAFINDA CİDDİ SORUN YAŞANABİLİR

Uzun sürecek bir salgınla karşı karşıya olmamızın, ağır bir deflasyon tehlikesi demek olduğunu dile getiren Manukyan, tedbir alınmaması halinde küresel piyasalar, hem arz hem de talep tarafında ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabileceğine vurgu yapıyor. Fiyatların genel seviyesinde belirli bir zaman süresince sürekli düşüş yaşanması durumunda ortaya çıkan ekonomik süreç olan deflasyon da atlatılması zor bir durum olarak ortada duruyor. 

DÜNYADA ARZ ENDİŞESİ VAR

Dünyada arz kaynaklı endişeler artarken, virüsün son zamanlarda dünyaya hızla yayılarak özellikle İtalya ve Güney Kore gibi ülkelerde etkili olması aynı zamanda talep bazlı endişelerin de fiyatlanmasına sebep oldu.

BÜYÜME TAHMİNLERİ DÜŞTÜ

Uluslararası birçok kuruluş, küresel büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ederken, artan risk algısı "güvenli liman" olarak görülen varlıklara talebi artırdı.


BORSALAR DEĞER KAYBETTİ

9 Mart Pazartesi günü ABD ve Avrupa borsaları yüzde 8 civarında değer kaybederken, tahvil getirilerinde tarihi dip seviyeler test edildi. İngiltere'de tarihte ilk kez 2 ve 5 yıllık tahvil getirileri negatif bölgeye geriledi. ABD'de 30 yıllık tahvil faizinin tarihi düşük seviye olan yüzde 0,70'e gerilemesiyle getiri eğrisinin tamamı yüzde 1 seviyesinin altına inmiş oldu.

"FED'İN FAİZ İNDİRİMLERİNİN CARİ DURUMDA EKONOMİYİ CANLANDIRICI BİR ETKİSİ OLMAYACAK"

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, AA muhabirine koronavirüs salgını ve petrol şokunun finansal piyasalara muhtemel etkilerini değerlendirdi.

Para piyasalarında Fed'in 18 Mart'ta yapacağı faiz toplantısında 75 baz puanlık bir indirime kesin gözüyle bakıldığını ifade eden Manukyan, Fed'in geçen hafta sürpriz bir kararla politika faiz oranını 50 baz puan indirerek yüzde 1-1,25 aralığına çektiğini hatırlattı.

Manukyan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Yatırımcı, yüzde 1,5 faizden yapmadığı yatırımı sıfır faizden de yapmayacaktır. Önemli olan, sadece piyasa faizleri değil, ayrıca yatırımın getirisidir de... Korkan veya işsiz kalan hanehalkının da faiz indirimleri ile yeniden harcamaya geçmesi mümkün değil. Faizlerdeki gerileme, korku ve şüphe içinde olan piyasalarda borçların daha uygun fiyatlardan döndürülmesine neden olabilecek. Bankalar, kredi açarken sadece politika faizine değil, riske de bakıyor. Politika faizleri düşerken, piyasa faizleri artabilecek."

"PARİTELERDEKİ HAREKET GEÇİCİ"

Şant Manukyan, euro/dolar ve dolar/yen paritelerinin carry tradeler (düşük maliyetli para ile borçlanıp bu tutarı getirisi yüksek paralara yatırmak) için fonlama parası olduğuna dikkati çekti.

Yaşanan sert hareketten dolayı her iki paritede pozisyonların zarara geçtiğinde kapatılarak borç alınan euro ve yen cinsinden kredilerin kapatıldığını belirten Manukyan, her iki kurun da bu nedenle yükseldiğini ancak kalıcı olmasını beklemediğini söyledi.

ECB, FED'DEN DAHA ÇOK FAİZ İNDİREBİLİR

Manukyan, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Fed'e oranla daha az faiz indirme imkanına sahip olduğunu vurgulayarak, "ECB'nin bu toplantıda faiz indireceğini düşünüyorum. Aksi durumda daralan ticaret ortamında bu kur seviyeleri ciddi sorunlar yaratacaktır." dedi.

"SON DURUM 2008 KÜRESEL FİNANS KRİZİ İLE KARIŞTIRILMAMALI"

Bu durumun 2008 küresel finans krizi ile karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Manukyan, şunları kaydetti:

"2008 krizi, mortgage iflaslarından ziyade bu araçların teminat piyasasında da kullanılmasından kaynaklanıyordu. Bu kez benzer büyüklükte bir etki söz konusu olmayacaktır. Yine de yüksek getirili bono piyasasında iflaslar, spread ve faizlerin yükselmesi, dolar talebinin artması gibi çok ciddi sonuçlar doğuracak gibi görünüyor."

Manukyan, altın açısından şu anki durumun pozitif seyrettiğini ancak büyük bir zıplama için de henüz erken olduğunu söyledi.