Bu açılışla birlikte antikacılar, İzmir'de ilk kez bir araya gelerek hizmet vermeye başlayacak. Böylece koleksiyonerler çarşıya geldiklerinde birçok seçeneği bir arada görme imkanına kavuşacak.
ANTİKACILAR ÇARŞISI KÜLTÜR MERKEZİ GİBİ ÇALIŞACAK
Çarşı verdiği hizmetin insanların duygularına da hitap etmesinden kaynaklı olarak bir kültür merkezine dönüşmeye hazır. İçinde sohbet ve etkinliklerin olduğu cafelerin açılacağı yeni oluşumlar şimdiden düşünülmeye başlanmış.
ÇARŞI, PİKAPLARDAN YÜKSELEN MÜZİĞİN SESİYLE ÇINLIYOR
İzmir'de tarihi Kemeraltı Çarşısı'ndaki tarihi bir bedestende açılan Antikacılar Çarşısı, pikaplardan yükselen Türk Sanat Müziği şarkıları eşliğinde geziliyor. Antika, retro ve vintage ürünlerin yer aldığı çarşıda akıllı telefonların olmadığı zamanda kullanılan çevirmeli ahizeli telefonlar, numaraların yazılı olduğu rehberler insanı geçmişe götürüyor.
“ANTİKACI DEĞİL HATIRA BİRİKTİREN, BİLGE İNSANLAR”
Çarşının her geçen gün daha büyük bir ilgi gördüğünü söyleyen çarşının sahibi Serdar Dağıstan, "Biz buradaki kişilere antikacı demiyoruz, hatıra biriktiren bilge insanlar diyoruz. Bir bilge insanla 1 saat konuşmak yüz kitap okumaktan daha değerliymiş. Biz bu kişileri, Kemeraltı Antikacılar Çarşısı çatısı altında topladık. Burası yalnızca çarşı değil, aynı zamanda şiir dinletileri, sergiler, söyleşilerin yer alacağı bir merkez olacak." dedi.
ALTIN REHBER DİKKAT ÇEKİYOR
Çarşıda retro ve vintage ürünleri sergileyen koleksiyonerlerden Can El, "Çarşımız çok güzel bir oluşum oldu. İzmir'de bir ilk ve geleceğinin çok parlak olduğunu düşünüyorum. Umuyoruz ki bu çarşıyla birlikte bizler de eskiye özlem duyan antika severlerin isteklerini karşılamış olacağız. Geçmişe duyduğumuz özlem her geçen gün artıyor. Geçmişe dair bir obje bile bizi bambaşka yerlere götürebiliyor. Örneğin altın rehber olarak bilinen telefon ve adres kitaplarını görenler, eski hatıralarına dalıyor." diye konuştu.
“İZMİR İÇİN BÜYÜK EKSİKLİKTİ”
Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda uzun süredir antikacılık yapan Cem Üsküp, Kemeraltı'nda yaklaşık 35 esnafın bir arada bulunduğu Antikacılar Çarşısı'nda antikacılar, koleksiyonerler, sahaflar, hattatlar, ebru sanatçıları ve ressamların yer aldığını belirterek, "Burayı tüm sanatseverlerin toplandığı bir kültür merkezi gibi düşünüyorum. Antikacıların dağınık olması ve bir arada bulunmaması büyük bir eksiklikti. Şimdi bu açığı kapatıyoruz. Beklediğimizden fazla ilgi ve alaka var. Çarşının içinde önümüzdeki süreçte antika kafe açmayı planlıyoruz." dedi.
“ESKİLER, YENİYİ CEBİNDEN ÇIKARIR”
Çarşıda antika avizeleri satışa sunan Metin Yavuztekin, "İzmir'in böyle bir çarşıya ihtiyacı vardı. Resmi açılış 1 hafta önce gerçekleşti ama yoğun bir taleple karşı karşıya kalıyoruz. Bir sene içerisinde tüm İzmirliler buraya alışır. Eski ürünleri tamir edip, bakım yapıp burada satıyoruz. Eskiler, yenileri cebinden 10 defa çıkarır. Kalite bakımından, güzellik bakımından eski olan şeyler paha biçilemez." dedi.
“100 YILLIK ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER SATILIYOR”
Endüstriyel antikacı Selami Tatlıcıbaşı ise, "Çarşıda antika endüstriyel mekanik ürünlerimi sergiliyorum. Bunların içinde bulunduğu halleri oldukça kötü durumda olan, daha sonra restore edilince fabrikasyon konumuna getirilmiş 100 yıllık ürünler yer alıyor. 1886 Fransa yapımı olan kule saati oldukça ilgi görüyor.
DÜNYASININ İLK ENGELLİ ARABASI BURADA
Onun dışında burada, 1918 yılında dünyanın ilk engelli arabası olarak üretilen mekanik araç yer alıyor. Burası tek çatı altında toplanan Türkiye'nin sayılı çarşılarından bir tanesi oldu.” diye konuştu.