İstanbul'a iz bırakan felaketler

Geçmişten günümüze nice yangınlar, sel felaketleri, depremler yaşayıp da yaralarını tekrar tekrar saran bir kent üzerinde yaşıyoruz. Tüm bu felaketlerin can ve mal kayıplarına yol açtığını düşünürsek, kent her defasında küllerinden tekrar doğarak ayakta kalmış izlenimi veriyor.
İstanbul'a iz bırakan felaketler

İstanbul’da tarih boyunca gerçekleşen büyük yangın, deprem, don, sel gibi afetler veya salgın hastalık ve Boğaz’da yaşanan kazalar gibi felaketlerde yaşanan kayıplar ve şehir yerleşiminde gerçekleştirdiği köklü değişiklikler saymakla bitmiyor.


İSTANBUL YEDİĞİ HER DARBEDE TEKRAR AYAĞA KALKTI

İstanbul’un afetlere direnen, yaralarını saran ve yeniden doğan öyküsü, şehrin yaşanmışlıkları ve yorgunluklarına rağmen ayakta kalma savaşını gözler önüne serdiğimizde karşılaştıklarımızdan bazılarını aktaralım:

DEPREM İstanbul’un afetlere direnen, yaralarını saran ve yeniden doğan öyküsü şehrin yaşanmışlıkları ve yorgunluklarına rağmen ayakta kalma savaşını gözler önüne serdiğimizde karşılaştıklarımızdan bazılarını aktaralım:  Buradaki deprem Mayıs 1719 tarihinde ikindi vakti meydana geldi. Fotoğrafta Aksaray Yokuşu’ndaki Hüseyin Paşa Hanı görülüyor.

1719'DAKİ DEPREM

Buradaki deprem Mayıs 1719 tarihinde ikindi vakti meydana geldi. Fotoğrafta Aksaray Yokuşu’ndaki Hüseyin Paşa Hanı görülüyor.


DEPREM Yaşanan afetlerden sonra bir daha yaşandığında daha az etkilenmek için şehirde alınan mimari tedbirlerin, karar niteliğindeki önlemlerin, kurtarma birimlerinin oluşturulmasının hikayesi de merak edilmeyecek gibi değil. 1719 depreminden sonra bazı arazilerde yarılma, çatlama ve çökmeler tespit edildi. Fotoğrafta Heybeli Ada’da Rum Ruhban Okulu’nun harabesi görülüyor.

1719'DAKİ DEPREM

Yaşanan afetlerden sonra bir daha yaşandığında daha az etkilenmek için şehirde alınan mimari tedbirlerin, karar niteliğindeki önlemlerin, kurtarma birimlerinin oluşturulmasının hikayesi de merak edilmeyecek gibi değil.

1719 depreminden sonra bazı arazilerde yarılma, çatlama ve çökmeler tespit edildi. Fotoğrafta Heybeli Ada’da Rum Ruhban Okulu’nun harabesi görülüyor.

DEPREM İkinci derece deprem bölgesinde bulunan İstanbul, tarih boyunca birçok deprem geçirmiştir. İstanbul tektonik kırık (fay) üzerinde bulunmamasına rağmen, İzmit Körfezi’nden Marmara Denizi’ne bağlanan Kuzey Anadolu fay hattının çok yakınında olması nedeniyle meydana gelen depremlerden etkilenmiştir. 2 Eylül 1754’de önce ufak bir sarsıntı meydana geldi, arkasından kesik kesik ufak sarsıntılar devam etti.

2 EYLÜL 1754'DEKİ DEPREM

İkinci derece deprem bölgesinde bulunan İstanbul, tarih boyunca birçok deprem geçirdi. İstanbul tektonik kırık (fay) üzerinde bulunmamasına rağmen, İzmit Körfezi’nden Marmara Denizi’ne bağlanan Kuzey Anadolu fay hattının çok yakınında olması nedeniyle meydana gelen tüm depremlerden ayrı ayrı etkilendi. 

2 Eylül 1754’de bu depremlerden biri yaşandı. Önce ufak bir sarsıntı meydana geldi, arkasından kesik kesik ufak sarsıntılar devam etti.

DEPREM Bu tektonik hareketler sonucu kentin zemininde çok sayıda küçük kırık oluşmuştur. Bizans Dönemi’nde İstanbul’da meydana gelen depremlerin büyük bir kısmı tarihçilerce kaydedilmiş olmakla beraber, bunların şiddet dereceleri ve verdikleri hasara ilişkin ayrıntılar çoğu kez kısıtlıdır. Bu fotoğraftaki deprem 22 Mayıs 1766 sabahı kurban bayramının 3’üncü günü güneşin doğuşundan kısa bir süre sonra gerçekleşti. Fotoğrafta sarsıntının ardından Kariye Cami görülüyor.

22 MAYIS 1766'DAKİ DEPREM

Bu tektonik hareketler sonucu kentin zemininde çok sayıda küçük kırık oluştu. Bizans Dönemi’nde İstanbul’da meydana gelen depremlerin büyük bir kısmı tarihçilerce kaydedilmiş olmakla beraber, bunların şiddet dereceleri ve verdikleri hasara ilişkin ayrıntılar çoğu kez kısıtlı kaldı.

Bu fotoğraftaki deprem 22 Mayıs 1766 sabahı Kurban Bayramının 3’üncü günü güneşin doğuşundan kısa bir süre sonra gerçekleşti.

Fotoğrafta sarsıntının ardından Kariye Cami'nin durumu görülüyor.

YANGIN 1910’da çıkan Çırağan Sarayı yangını, binayı büyük ölçüde tahrip etti. Bu fotoğrafta, yanan Çırağan Sarayı’ndaki ateş söndürülmeye çalışılıyor.

1910'DAKİ ÇIRAĞAN YANGINI

1910’da çıkan Çırağan Sarayı yangını, binayı büyük ölçüde tahrip etti. Bu fotoğrafta, yanan Çırağan Sarayı’ndaki ateş söndürülmeye çalışılıyor.

YANGIN Bu felaketler karşısında halkın birbiri ile olan dayanışması ve yardım seferberliklerini afetlerle savaşan kurumların tarihçelerinde bulabiliyoruz. 1912 yılında gerçekleşen İstanbul yangınının ardından mağdur duruma düşen halk Sultanahmet Meydanı’nda toplanarak bir araya geldi ve hayata devam edebilmek için yardımlaştı.

1912'DE YAŞANAN YANGIN 

Bu felaketler karşısında halkın birbiri ile olan dayanışması ve yardım seferberliklerini afetlerle savaşan kurumların tarihçelerinde bulabiliyoruz.

1912 yılında gerçekleşen büyük İstanbul yangınının ardından mağdur duruma düşen halk, Sultanahmet Meydanı’nda toplanarak bir araya geldi ve hayata devam edebilmek için yardımlaştı.

ŞİDDETLİ RÜZGAR  3 Temmuz’da İstanbul’da birdenbire kopan hortuma benzer bir rüzgar sağanağı muhtelif yerlerde hasara sebep oldu. Fotoğrafta Kurtuluş, Yenişehir’de bu şiddetli rüzgardan yıkılan bir evi gösteriliyor. (4 Temmuz 1940 Akşam Gazetesi’nden.)

3 TEMMUZ 1940'DAKİ ŞİDDETLİ RÜZGAR

3 Temmuz 1940'da İstanbul’da birdenbire kopan ve hortumu andıran şiddetli bir rüzgar sağanağı, çeşitli yerlerde hasara yol açtı.

Fotoğrafta Kurtuluş, Yenişehir’de bu şiddetli rüzgardan yıkılan bir ev gösteriliyor. (4 Temmuz 1940 Akşam Gazetesi’nden.)

Fotoğrafta İstanbul’un bir semtinde yıkılmakta olan evler görülüyor. (2 Ekim 1956 Cumhuriyet Gazetesi’nden.)

Fotoğrafta İstanbul’un bir semtinde yıkılmakta olan evler görülüyor. (2 Ekim 1956 Cumhuriyet Gazetesi’nden.)

SU BASKINI 7 Eylül 1966 tarihinde çıkan yağmurda tarihi türbeleri su bastı. Sandukalar yerlerinden oynadı. Eyüp ile Haliç birleşti. Fotoğraf Eyüp Sultan’dan. (8 Eylül 1966 Hürriyet Gazetesi’nden.)

7 EYLÜL 1966'DAKİ SU BASKINI

7 Eylül 1966 tarihinde çıkan yağmurda tarihi türbeleri su bastı. Sandukalar yerlerinden oynadı. Yağmurun şiddetinden Eyüp ile Haliç birleşti.

Fotoğraf Eyüp Sultan’dan. (8 Eylül 1966 Hürriyet Gazetesi’nden.)

YANGIN Arnavutköy yangınının ardından. Hatıralarımızın içinde sıklıkla tekrarlamasak da aslında bu şehir üzerinde ne şiddetli depremler, yeryüzü şeklini zorlayan ne su baskınları, ahşap sanatının en nadide eserlerini yok eden ne yangınlar geldi ve geçti…

ARNAVUTKÖY YANGINI

Hatıralarımızın içinde sıklıkla tekrarlamasak da aslında bu şehir üzerinde ne şiddetli depremler, yeryüzü şeklini zorlayan ne su baskınları, ahşap sanatının en nadide eserlerini yok eden ne yangınlar geldi ve geçti… buradaki fotoğrafta böyle anların biri olan Arnavutköy yangınının ardından çekildi.

BUZ AKINI Tuna Nehri’nden kopup gelen buz kütleleri İstanbul Boğazı’na kadar ulaştı. İstanbulluları tedirgin eden bu doğa olayını bazıları da buzların üzerine çıkıp fotoğraf çektirerek bugüne ulaştırdı.

1954'TEKİ BOĞAZ'A BUZ AKINI

Tuna Nehri’nden kopup gelen buz kütleleri İstanbul Boğazı’na kadar ulaştı. İstanbulluları tedirgin eden bu doğa olayını bazıları da buzların üzerine çıkıp fotoğraf çektirerek bugüne ulaştırdı.

BUZ AKINI 1954 kışında Arnavutköy kıyısından Boğaz'ı kaplayan buz kütlelerinde poz verenler.

1954 kışında Arnavutköy kıyısından Boğaz'ı kaplayan buz kütlelerinde poz verenler. O yıllarda basında yer alan bu fotoğraflar, şimdi bize gerçek üstü bir masal sahneleri gibi geliyor.

ŞİDDETLİ KAR YAĞIŞI Taksim Meydanı'ndan İstiklal Caddesi'ne girişte kar kümeleri o yıl aşırı kar yağışının halatı olumsuz etkilediğinin bir göstergesi.

ŞİDDETLİ KAR YAĞIŞI

Taksim Meydanı'ndan İstiklal Caddesi'ne girişte kar kümeleri o yıl aşırı kar yağışının hayatı olumsuz etkilediğinin önemli bir göstergesi.

BUZ AKINI Boğaz'ın karla kaplı olduğu yıllardan kalan fotoğraflar çetin kış şartlarını anlatan birer belge niteliğinde.

İstanbul Boğaz'ının karla kaplı olduğu yıllardan kalan fotoğraflar çetin kış şartlarını anlatan önemli birer belge niteliğinde.

VEBA SALGINI 1821 yılının Ramazan ayında, geceleri bekçilerin davul çalması, mani ve türkü okuması, kahvehanelerde tavla, dama ve satranç vb. gibi oyunlar oynanması, meddahların  hikâyeler anlatması yasaklandı. Bu yasağın sebebi aynı yıl İstanbul'da yaygınlaşan veba salgını için bir nevi önlem alma olarak gösterilmişti. Ancak Ramazan ayında 3 bine yakın  İstanbullunun veba salgınından dolayı ölmesinin önüne geçilememişti...

1821'DEKİ VEBA SALGINI

1821 yılının Ramazan ayında, geceleri bekçilerin davul çalması, mani ve türkü okuması, kahvehanelerde tavla, dama ve satranç benzeri oyunlar oynanması, meddahların hikâyeler anlatması bile yasaklandı. Bu yasağın sebebi aynı yıl İstanbul'da yaygınlaşan veba salgını için bir nevi önlem alma olarak gösterilmişti. Ancak Ramazan ayında yine de 3 bine yakın İstanbullunun veba salgınından dolayı ölmesinin önüne geçilemedi.

TANKER ÇARPIŞMASI 14 Aralık 1960'da Boğaz’da facia gerçekleşti. İki tanker çarpıştı ve 52 kişi öldü. Yunan bandıralı World Harmony tankeri ile Yugoslav bandıralı Petar Zoraniç tankerinin çarpışmasından dolayı her iki tankerde de yangın çıktı. Yangın ve patlamada 52 denizci hayatını kaybetti. Fotoğrafta Petar Zoraniç isimli Yugoslav tankerin kazadan sonraki hali görülüyor.

14 ARALIK 1960'DAKİ TANKER ÇARPIŞMASI

Boğaz'daki tanker kazaları da şehre iz bırakan felaketler arasında yer alır.

14 Aralık 1960'da Boğaz’da facia gerçekleşti. İki tanker çarpıştı ve 52 kişi öldü. Yunan bandıralı World Harmony tankeri ile Yugoslav bandıralı Petar Zoraniç tankerinin çarpışmasından dolayı her iki tankerde de yangın çıktı. Yangın ve patlamada 52 denizci hayatını kaybetti.

Fotoğrafta Petar Zoraniç isimli Yugoslav tankerin kazadan sonraki hali görülüyor. (Fotoğraf, Radikal Gazetesi'nin Demokrasinin 50 yılı 1945-1995 kitabının 1. cildinden)

YANGIN 26 Kasım 1954 Tarihi Kapalıçarşı yandı. Gece bir yorgancı dükkanındaki elektrik kontağından çıkan yangında Kapalıçarşı’nın 65 sokağından 34'ündeki 1.580’den fazla dükkanla, 3 han ve birkaç bina birlikte yandı. 500 milyon liralık zarar oldu. Zamanın cumhurbaşkanı Celal Bayar olay yerine gerek incelenme yaptı. Zararı olan dükkan sahiplerine devlet yardım yapacağını açıkladı.

16 KASIM 1954'TEKİ KAPALIÇARŞI YANGINI 

26 Kasım 1954 İstanbul'daki tarihi Kapalıçarşı yandı. Gece bir yorgancı dükkanındaki elektrik kontağından çıkan yangında Kapalıçarşı’nın 65 sokağından 34'ündeki 1.580’den fazla dükkanla, 3 han ve birkaç bina birlikte yandı. Dönemin para ölçüsüyle 500 milyon liralık zarar meydana geldi. Zamanın Cumhurbaşkanı Celal Bayar olay yerine gerek incelenme yaptı. Devlet, zararı olan dükkan sahiplerine yardım yapacağını açıklandı. (Fotoğraf, Radikal Gazetesi'nin Demokrasinin 50 yılı 1945-1995 kitabının 1. cildinden)