İnsanlık tarihi kadar eski bir meslek bakırcılık

Hızla gelişen teknoloji hayatımızı kolaylaştıran yeni meslekler ortaya çıkarırken, bazı meslekleri de yok ediyor. Geleneksel el sanatlarımız arasında yer alan bakırcılık bunlardan sadece bir tanesi. Geçmişte ev hayatının vazgeçilmezi olan bakır eşyalar şimdilerde yalnız süs eşyası olarak dekorasyonda kullanılıyor.
İnsanlık tarihi kadar eski bir meslek bakırcılık

Anadolu'da, tarihi günümüzden iki bin yıl öncesine dayanan bir el sanatı bakırcılık. Bakır, süsleme yapmaya elverişli yapısı nedeniyle özellikle mutfak eşyası, takı ve kapı süslemelerinde kullanıldı. Osmanlı döneminde işçilik konusunda doruk noktasına ulaşan bakır, ustaların elinde dövme, dökme, sıvama (tornada çekme), preste basma olarak dört farklı şekilde işleniyor. Eskiler sağlamlığı nedeniyle ‘"ölmezoğlu" olarak adlandırdı, genç kızların çeyizlerinin en değerli parçası, mutfakların vazgeçilmesi, yemek masalarının baş tacı oldu.


BAKIR NASIL İŞLENİR?

Külçe bakır önce küçük parçalar halinde silindirden geçirilerek inceltilir, sonra biçimlendirilir. Biçimlendirmede kazan ve sinilerde dövme, küçük kaplarda çekme tekniği kullanılır. Dövme tekniğinde bakır, ağaç tokmakla dövülür; çekme tekniğindeyse istenilen tahta kalıplara göre tornada çekilir. Süslemeler kakma ya da çalma tekniğiyle yapılır. Kakma tekniğinin iki uygulama biçimi vardır. Birinde motifler kap üzerine kazılarak ya da oyularak işlenir. Diğerinde ise kabın üzeri bal mumuyla sıvanır, motifler kalemle çizildikten sonra açılan oyuklara asit dökülür. Asidin bakır üzerinde oluşturduğu karalanmalardan yararlanılarak motif işlenir. Çalma tekniğinde motifler demir zımparalarla baskı yapılarak işlenir. Yazılar, bitkisel ve geometrik motifler en yaygın süslemelerdir. Geometrik motiflerde geçmeli daireler, üçgenler, dörtgenler; bitkisel motiflerde yaprak, lale, nar, narçiçeği ve servi kullanılır.