Tabelacılığın tarihi çok eskilere dayanıyor. Önce Arapça, sonra Latin harfli tabelalar derken, önce tek tük sonra her dükkana derken, tabelalar hayatımızın içine birden girdiler.
TABELACILIK BİR ZAMANLAR ÇOK REVAÇTAYDI
Sadece tabela olmakla kalmadılar, yönlendirme levhası, sokak adı, cadde ismi oldular. Giderek duyuru panosu, bez afiş, reklam panosu, dış cephe mağaza tabelaları, totem, cephe panoları, akrilik ürünler, fuar standları, konsept ürün üretimi, adres bilgi levhaları ve yönlendirme tabelalarına dönüştüler.
Saç levha üzerine, elde yapılan ressamlık çizimleri, teknolojinin gelişmesi ile ilgili dijital vinil baskıya evrildi.
TABELALARIN KURALLARI YAŞANDIKÇA ŞEKİLLENDİ
Bazen tabelaları tarihi binalara çaktık, belediyeler geldi kaldırdı.
Bazen üzerlerine Türkçe ile İngilizceyi karıştırarak yazdık, Türk Dil Kurumu uyardı.
Tabelaların çok olduğu İstanbul'da mesela Eminönü ve Beyoğlu ilçelerindeki iş bölgelerinde o kadar çok tabela oldu ki gözü yordu, şikayet sebebi oldu.
VERGİSİ DE VAR
Sonra reklamda rekabet eşitliği denerek, üzerine vergi koyuldu. Tabelanın büyüklüğüne göre içinde bulunulan ilçe belediyesine vergiler ödendi.
TABELACILAR AZALIYOR
Bazı illerde Tabelacılar Esnaf Odası var ama üye sayıları hızla azalıyor.
Tabelacıların aynı zamanda ürün çeşitliliği oluşturmak için pirinç levha, plaket, promosyon gibi tanıtım malzemelerini de yaptıklarını hatırlatalım.
TABELACILIK DONANIM İSTİYOR
Şunu unutmaylım ki tabelacılık mesleğini yapanlar yaratıcı yaklaşımı olan, teknik bilgi sahibi, Türkçe'yi iyi kullanan insanlar.
SEKTÖR BÜYÜYEREK YAŞAMA TUTUNUYOR
Tabelacılıkla ilgili şirketlerden birisi de 1988 yılında 75 metrekarelik küçük bir atölye ile reklamcılık sektörüne girip, bugün birçok büyük firmanın kurumsal kimlik projelerini, tasarım, imalat, montaj ve bakım hizmetlerini şu an 2 bin metrekarelik alanında 60 kişilik ekibi ile yapan Erhan Reklam.