Sigorta Tatbikatçıları Derneği Başkanı Altıngöz: “Çatı kanun tasarrufları büyütür”

Sigorta Tatbikatçıları Derneği adına Başkan Fahri Altıngöz, Ekonomi Reform Paketinde Sigorta Kodifikasyonunun yer alması gerektiğini bildirdi
Sigorta Tatbikatçıları Derneği Başkanı Altıngöz: “Çatı kanun tasarrufları büyütür”

Sigorta Tatbikatçıları Derneği adına Başkan Fahri Altıngöz, Ekonomi Reform Paketinde Sigorta Kodifikasyonunun yer alması gerektiğini bildirdi.Sigorta Tatbikatçıları Derneği adına bir açıklama yapan Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Altıngöz “Sigortacılık sektörünün gelişimi için sigorta kodifikasyonuna ihtiyaç olduğunu, tek bir çatı kanun yapılanmasının ekonomi reform paketinin amacına da uygun olacağını, sektörün büyümesinin kamunun yükünü azaltıcı bir misyonun yanı sıra tasarruf oranımıza da olumlu katkı sağlayacağını” söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:“Sayın Cumhurbaşkanımız 2021 yılı ekonomik reform paketinin amacının; makroekonomik istikrarın temini ile rekabetçi üretim ve verimlilik artışlarının sağlanması olduğunu belirtti.


Ana reform alanları olarak ise, yapısal ve makro ekonomik politikalar başlıklarının belirlendiğini ifade etti.”Sigortacılık sektörünün gelişimi için, sigorta kodunun tek bir çatı kanun olarak yeniden kaleme alınması gerektiğine vurgu yapan Başkan Altıngöz, “Sigortacılık mevzuatının tek ve kapsamlı bir metinde toplanması ve mevzuat hükümleri arasında eşgüdümün sağlanması amacıyla, tek bir kamu otoritesinin yetkili kılınması daha doğru ve gerçekçi bir çözüm olacaktır” ifadelerini kullandı.Bu uygulamayı geçmişten örnekler vererek anlatan Başkan Altıngöz şunları kaydetti:“Bilindiği üzere, Osmanlı Devleti’nde kara sigortası niteliğindeki sigorta sözleşmelerine ilişkin ilk düzenleme 1906 tarihlidir.

Sigortaya ilişkin bu ilk hükümler, 1850 tarihli Kaanunname-i Ticaret’in (Ticaret Kanunu) Eklerinden biri olarak yürürlüğe konulmuştur.

Cumhuriyet döneminde sigorta sözleşmeleri hakkındaki hükümler ilk olarak 1926 yılında çıkarılan Ticaret Kanunu’nda yer almıştır.


2’nci Dünya Savaşı sonrasında 1956 yılında (1957-2012 yılları arasında yürürlükte kalan) 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu kabul edilmiş ve sigorta sözleşmesi bu kanunun 5’inci Kitabını oluşturmuştur.

6762 sayılı (1956 tarihli) TTK’nın Gerekçe’sinde şu açıklama mevcuttur: ’……her nevi sigortalara mütaallik kaidelerin, tasarının beşinci kitabında bir araya toplanması münasip görülmüştür.

Bununla beraber esaslı değişiklikler teklif edilmemiştir.

Çünkü hazırlanmakta olan sigorta kodunun yürürlüğe girmesi zamanına kadar geçecek süre içinde bugünkü durumu değiştirmeyi gerektiren âcil bir sebep yoktur."Günümüzde sigortaya ilişkin yasal düzenlemelerin çok sayıda kanuna dağıtıldığına dikkat çeken Başkan Altıngöz, “1956 yılında ‘hazırlanmakta olduğu’ belirtilen sigorta kodu, 2011 yılında yasalaşan (yeni ve en son) Türk Ticaret Kanunu’nun hazırlandığı sırada hala şekillenmiş olmadığı gibi bugün de henüz tamamlanmamıştır.

Öne çıkan bazılarını kısaca belirtirsek, sigorta sözleşmesi büyük kısmı itibariyle TTK içinde, tüketici sözleşmesi niteliğini taşıyan (taraflarından biri tüketici olan) sigorta sözleşmelerine uygulanacak kurallar Tüketicinin Korunması hakkında Kanun’da, devletin sigortacılık faaliyetini ve bu faaliyeti yürüten oyuncuları (sigorta ve reasürans şirketleri, TSB, sigorta aracıları (acenteler ve brokerler), eksperler, aktüerler) düzenleme ve denetlemesine ilişkin kurallar Sigortacılık Kanunu’nda, trafik sigortasına ilişkin özel düzenleme Karayolları Trafik Kanunu içinde, afet sigortalarına ilişkin bazı hükümler Afet Sigortaları Kanunu içinde, tarım sigortalarını düzenleyen hükümler Tarım Sigortaları Kanunu içinde bulunmaktadır” açıklamasında bulundu.Birçok yasal metinde de sigorta ile ilgili yasal hükümler mevcut olduğunu bildiren Başkan Altıngöz, “Bütün bu hükümlerin tek bir kapsamlı metinde toplanması ve hükümler arasında eşgüdümün sağlanması amacıyla tek bir kamu otoritesinin yetkili kılınması daha doğru ve gerçekçi bir çözümdür.

Şu anda, değişik kanunların farklı Bakanlıkların görev ve yetki alanına girdiği dikkate alınırsa, sigorta ile ilgili hükümlerin yasalaştırılması, değiştirilmesi hususunda her seferinde başka bir kamu makamının sevk ve yönetimi söz konusu olmaktadır.

Bu da gereken çözümlerin zamanında benimsenmesini zorlaştırmaktadır.

1956 tarihli TTK’nın sigortaya ilişkin düzenlemesi yarım yüzyıldan uzun bir zaman boyunca hemen hemen hiç değişikliğe uğramadan, donmuş vaziyette uygulamada kalmıştır.

Bu hükümler aracılığıyla ihtiyaçların karşılanması mümkün olamamış ve ülkemizde sigortacılığın beklenen düzeyde gelişmesi sekteye uğramıştır” bilgisini verdi.2011 tarihinde TBMM’de kabul edilen TTK’nın, sigorta hukuku ile ilgili düzenlemelerin ihtiyaçları karşılama açısından yeterli bulunmadığını ifade eden Başkan Altıngöz sözlerini şöyle tamamladı:“Gereken yenileştirmeleri gecikmeden yapabilmek için, sigortayı diğer konulardan ayrıştırmak ve bir bütünlük içinde yalnızca sigortaya ilişkin bir kodifikasyonda toplamak gerekmektedir.

Almanya, Fransa ve İsviçre’de sigorta (Ticaret Kanunu gibi) geniş kapsamlı yasalar içinde bir alt başlık olarak değil, bağımsız bir kanun veya kod olarak düzenlenmektedir: Almanya’da VVG (sözleşme kanunu) ve VAG (düzenleme ve denetleme kanunu); İsviçre’ de LCA (sözleşme kanunu) ve Fransa’da Code des Assurances (sigorta kodifikasyonu) mevcuttur.

İngiltere’de de MIA (Deniz Sigortaları Yasası) ve Insurance Act 2015 münhasıran sigortaya ilişkin (başka hususu içermeyen) yasalardır.”Sigorta Tatbikatçıları Derneği’nin geçen hafta yapılan genel kurulunda Yönetim Kurulu Asıl Üyeliklerine Fahri Altıngöz (Aksigorta) Faruk Ömrüuzak (İstanbul Üniversitesi - TSEV), Menekşe Uçanoğlu (IUC), Ahmet Yaşar (Quick Sigorta), Mehmet Kalkavan (TSEV), Muhittin Karaman (Milli Re), Süha Çele (Eureko Sigorta) getirilmişti.