Erzurum'un Çobandede Köprüsü, 7 yüzyıldır ayakta

İlhanlı Hükümdarı Gazan Han döneminde, Vezir Salduzlu Emir Çoban Noyan tarafından 1298'de, Erzurum-Kars karayolunda, zamanının şartlarında bir mühendislik harikası olarak yaptırılan Çobendede Köprüsü, günümüzde dimdik karşımızda duruyor.
Erzurum'un Çobandede Köprüsü, 7 yüzyıldır ayakta


Yüzyıllar önce yaptırılan tarihi köprünün günümüze sapasağlam ulaşmasının nedeni köprünün taşları, özel harcı, konumu ve suyun kendisini aşındırmaması için gerekli önlemlerin alınmış olması.

İlhanlı Devleti tarafından Erzurum'un Köprüköy ilçesinde yaptırılan tarihi Çobandede Köprüsü, sağlam altyapısı ve tabanına konulmuş ardıç ağaçları sayesinde yüzyıllardır ayakta duruyor.

İKİ ÇAYIN ARASINDA YAPILANMIŞ

Bingöl ve Hasankale çaylarının birleşmesiyle oluşan Aras Nehri üzerine,  1298'de yaptırılan Çobendede Köprüsü, aradan geçen 721 yıla rağmen dimdik ayakta.


DOĞAL AFETLERE RAĞMEN YIKILMADI

Çobandede Köprüsü, 220 metre uzunluğa sahip olmasının yanı sıra en büyük kemer açıklığı 16,8 metre olmak üzere 7 kemerden oluşuyor.

ALTINDAKİ ARDIÇ AĞAÇLARI KÖPRÜYÜ TAŞIYOR

Siyah kemerlerden, kırmızı ve gri renkli kesme taşlardan yapılı köprü, bataklık bir alana kurulmasına rağmen taş ayaklarının altına yerleştirilen ardıç ağaçları ve mimarisi sayesinde yıkılmadan bugünlere kadar gelmeyi başardı.

Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haldun Özkan, açıklamada, Çobandede Köprüsü'nün çok önemli mimari özelliklerinin bulunduğunu söyledi.

"SAĞLAM BİR ALTYAPIYA SAHİP"

Köprünün altyapısının çok sağlam olduğuna işaret eden Özkan, "Ahşabın esneme kabiliyetinden dolayı köprü sağlam bir şekilde durmuş ve bugüne gelmiş. Ayakların oturabileceği rahat bir altyapı hazırlanmış ve en az 3-4 metre su yatağının altına yerleştirilmiş." dedi.

"ECDADIN MÜHENDİSLİK HARİKASI DİYEBİLİRİZ"

Köprünün yapımında, ardıç ağaçları kadar, kullanılan taşların da önem arz ettiğine dikkati çeken Özkan, köprünün suyun konumuna göre inşa edildiğini vurguladı.

“HORASAN HARCI KULLANILMIŞ VE BUGÜNE KADAR ERİMEMİŞ”

Köprünün inşasında kullanılan taşların sağlam yapıya sahip olduğunu anlatan Özkan, şunları kaydetti:

"Köprü kırmızı renkli ve onun tonlarındaki taşlar getirilerek yapılmış. Taşlar birbirine metal kenetlerle bağlanmış ve içinde çok sağlam Horasan harcı örülüyor ki bu zamana kadar yaşanmış sel, afet, taşkın ve depreme dayanabilmiş. Bu zamana kadar erimemiş olması da ecdadın mühendislik harikası diyebiliriz. Suyun geldiği kısma 'selyaran' dediğimiz yani suyu birinci derecede karşılayıp köprünün gözlerine yönlendiren sistem kurulmuş.

TOPUK DÜZENİ SAYESİNDE SU YUMUŞAYARAK GELİYOR

Hemen arka tarafında topuk dediğimiz mimari düzen tasarlanıyor ve bu suyu yumuşatarak köprüye zarar vermeden göndermeyi başarıyor."