Çelik sektörü ABD yaptırımlarından sonra yeni pazar arayışına girdi

ABD'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki Barış Pınarı Harekatı ile ilgili çelik ithalatının gümrük vergisini yüzde 25'den yüzde 50'ye yükseltmesi, sektörün önlemler almasına yol açtı.
Çelik sektörü ABD yaptırımlarından sonra yeni pazar arayışına girdi

Avrupa Birliğinin (AB), çelik ithalatında global kotayı yüzde 30 ile sınırlandıran kararı ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'den ithalatta gümrük tarifelerinin mayıs ayı öncesindeki yüzde 50 seviyesine yükseltileceğini açıklamasıyla çelik sektörü yeni bir sürece girdi.


Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan,, konu ile ilgili bir açıklama yaparak ABD ve AB'nin yeni aldığı kararlara karşı ortak politika geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "ABD ve AB'nin bize yönelik koruma önlemlerine karşılık biz de karşı tedbirler almalı ve kendi çelik sektörümüzü korumalıyız." dedi.

Veysel Yayan, her iki gelişmeye ilişkin yaptığı değerlendirmede, AB'nin Türkiye ile yaptığı çelik ticaretinde 1999 yılından beri fazla verdiğini, son iki yıl çıkartıldığında anılan fazlanın 25 milyon ton olduğunu söyledi.

"ABD'NİN YAPTIRIMLARININ ARDINDAN AB'DA KORUMA TADBİRLERİ GETİRDİ"

Son iki yılda ise Türkiye'nin çelik ticaretinde fazla verdiğini ifade eden Yayan, bu nedenle AB'nin de hemen koruma tedbirlerini hayata geçirdiğini dile getirdi.


AB'ye ihracatta son iki yılda yaşanan artışın iç talepteki azalma, ABD'nin Türk çelik ürünlerine uyguladığı vergi ile başka ülkelerin bazı üreticilerinin AB piyasasından çekilmesinden kaynaklandığını belirten Yayan, "Söz konusu faktörler, Türk çelik ürünlerinin AB'ye ihraç edilme şansını arttırdı. Bu da AB'nin, Türkiye aleyhine harekete geçmesine neden oldu." dedi.

"KOTA, 2018 İHRACATININ YÜZDE 40'INA EŞİT"

Yayan, Türkiye'nin AB'ye üye olmamasına karşın piyasaların yüksek ölçüde birbirlerine entegre olduğuna dikkati çekerek, AB'nin çelik ürünlerinin Türkiye'de, Türk ürünlerinin de AB'de rahatlıkla kendisine yer bulabildiğini söyledi.

AB'nin uyguladığı global kotanın Türk çelik sektörünün 2018 ihracatının yüzde 40'ına karşılık geldiğini anlatan Yayan, "AB'nin bize uyguladığı, kotalar çok kısa sürelerde doldu. Bunun üzerine AB, 'çok kısa sürede çok mal ihraç ettiler' diyerek kendilerinden kaynaklanan arzı bile Türk çelik üreticileri sektörünün üzerine attı." diye konuştu.

"TÜRKİYE HEDEF ALINIYOR"

AB'nin, aldığı kota kararıyla kendi üreticisi korumak istediğinin altını çizen Yayan, şunları kaydetti:

"Mantık şu: Belirli bir miktarın üzerinde Avrupa'ya çelik girişi olmazsa Avrupa çelik sektörü zaten korunmuş oluyor ancak AB, 1 Ekim'de yürürlüğe giren kararla diyor ki 'Bir ülkenin global kotadaki payı yüzde 30’u geçemez.' Sen global kotayı koyduktan sonra bir ülkenin yüzde 30'u geçmesi ya da geçmemesi seni neden ilgilendiriyor? Burada hedef alınan ülke Türkiye."

ABD'NİN ÇELİK KARARI

Yayan, ABD'nin geçen yılın mart ayında çelik ürünlerinde gümrük vergisini yüzde 25 artırdığını, daha sonra ağustosta ise bu oranı yüzde 50'ye çıkardığını, son olarak da 17 Mayıs 2019'da yüzde 25'e düşürdüğünü hatırlattı.

Geçen yıl ABD'nin uyguladığı gümrük tarifeleri nedeniyle bu ülkeye çelik ürünleri ihracatının tümüyle durma noktasına geldiğini dile getiren Yayan, bu yıl içinde vergilerin yüzde 25'e indirilmesiyle ihracatın kademeli bir şekilde arttığını söyledi.

"ABD VE AB'YE KARŞI TEDBİRLER ALMALIYIZ"

Hem ABD hem de AB'nin koruma tedbirlerinin, diğer ülkelere de örnek teşkil ettiğini vurgulayan Yayan, şu ifadeleri kullandı:

"Koruma tedbirlerinin etkilerinin hafifletilmesi adına sektör temsilcileri alternatif pazar arayışlarına girdi. Ayrıca ABD ve AB'nin yaptığı gibi biz de karşı tedbirler almalı ve kendi çelik sektörümüzü korumalıyız. Bunun için kapasitemiz olan ürünlerde ithalatı azaltmalı ve yurt içinde üretilmeyen ürünlerin üretilmesine yönelik çabalarımızı arttırmalıyız."