Mehmet Şimşek ekonominin nabzını tuttu

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, NTV'de katıldığı programda ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Mehmet Şimşek ekonominin nabzını tuttu

Türkiye'nin teknik anlamda bir resesyona girmeyeceğini belirten Şimşek, "Mevcut veriler, hem bu senenin birinci çeyreğinde hem de geçen senenin son çeyreğinde ılımlı bir büyümeye işaret ediyor" dedi.


"PİYASALAR MART AYINDA FAİZ ARTIŞINI DÜŞÜK İHTİMAL OLARAK GÖRÜYOR"

ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımı beklentileri ve etkilerinin sorulması üzerine Şimşek, Fed'in faiz artışının bu sene için muhtemelen hızlanacağını söyledi.

Şimşek, piyasaların mart ayında faiz artışını düşük ihtimal olarak gördüğünü belirterek, "ABD'de enflasyon yüzde 2,5 seviyelerine kadar yükseldi. Bu son yılların en yüksek düzeyi. İşsizlik oldukça düşük, tam istihdam düzeyine yaklaşmış durumda. Yeni yönetimin politikaları da bekleniyor, ama faiz artışının olasılığı yükselmiş durumda. Muhtemelen hızlanabilir diye genel bir kanı var." ifadelerini kullandı.

"FAİZ ARTIŞINDA AŞIRIYA KAÇILMAYACAĞI GÖRÜLDÜ"

Fed'in faiz artışının cari açığı ve dış kaynak ihtiyacı yüksek olan ülkeler için olumlu olmadığını vurgulayan Şimşek, bu sene faiz artışında aşırıya kaçılmayacağının görüldüğünü dile getirdi. Şimşek, bu noktada dönemselliğin ön plana çıktığını belirtti.


Yılın ilk 1,5 ayı itibarıyla Türkiye'de ekonominin durumunun sorulması üzerine Şimşek, "İlk 1,5 ay çok erken, elimizde ocak ayına ilişkin sınırlı veriler var. O veriler ılımlı bir büyümeye işaret ediyor" dedi.

LİRANIN DEĞER KAYBI KONUSU

Şimşek, liranın değer kaybının ihracata yansımaya başladığını belirterek, şöyle devam etti: "AB'nin hemen hemen bütün üye ülkelerinde büyüme var. Bu çok istisnai bir durum. En büyük pazarımız olan AB'de iç talebin bir miktar güçlü olması, petrol fiyatlarındaki toparlanma nedeniyle yakın coğrafyadaki ticaret ortaklarımızın iç talebinin biraz güçlenmesi ihracatı olumlu etkiliyor. Bir miktar belirsizlikler devam ettiği için yatırımlarda henüz bir güçlenme yok. Yatırımlarda güçlenme nisandan sonra başlar diye öngörüyoruz. Çok ciddi teşvikler ortaya koyduk. İç tüketime gelince işaretler çok kötü değil. Ocak ayı vergi gelirleri iç talebin ılımlı büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Bu göstergeler bağlamında, durum hissedildiği kadar kötü değil, arzulandığı kadar da güçlü değil"

Bu durumu öngördüklerini söyleyen Şimşek, bütün sıkıntılara rağmen ılımlı büyümenin devam ediyor olmasının Türkiye için son derece olumlu olduğunu bildirdi.

"İŞSİZLİKTEKİ DURUM GEÇİCİ"

Şimşek, 2016 yılının kasım ayında işsizlik oranının yüksek seviyelere çıkmasının sebebi ve bunun etkilerinin sorulmasına karşılık da büyümenin istihdam sağladığını belirterek, iş gücüne katılımdaki ve çalışma çağındaki nüfusta görülen artışa işaret etti. Türkiye'nin istihdam sağlamada başarılı olduğuna dikkati çeken Şimşek, "İşsizlik önemli bir sorun. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde tam bir seferberlik başlatıldı. Sadece şeklen firmalara 'elinizi taşın altına koyun' şeklinde değil. Biz hükümet olarak yeni istihdamda bütün yükleri üstlendik. Ciddi teşvikler sunuyoruz." diye konuştu.

Ocak ayında ihracatta nominal olarak yüzde 18'lik artış olduğunu anlatan Şimşek, bu süreçte yatırımlara da önemli teşvikler verdiklerini ifade etti. Şimşek, darbe girişimi sonrasının kolay bir dönem olmadığını belirterek, "Cumhurbaşkanımızın olduğu TOBB'daki toplantıda ciddi sözler verildi. Biz de hemen üzerimize düşeni yaptık, onların yüklerini bütçe üzerinden karşılayacağız. Eğer o sözler yerine getirilirse, istihdamda çok güçlü artış olacak. Bu geçici inşallah diye bakmak lazım." değerlendirmesinde bulundu.

"İÇ TALEP SON ÇEYREKTE OLDUKÇA CANLI"

Şimşek, geçen yılın son çeyreği ve yeni yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme beklentilerinin sorulması üzerine de şöyle konuştu:

"Son çeyrekte veriler kötü değil. Özellikle otomotiv satışları son çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 19 yukarıda. Benzer şekilde beyaz eşya yüzde 10, konut satışları yüzde 15 arttı. Dolayısıyla iç talep son çeyrekte oldukça canlı. Sanayi üretimi de ılımlı. Bu çerçevede baktığımız zaman Türkiye muhtemelen teknik anlamda bir resesyona girmemiş olacak. Rakamlara baktığınız zaman geçen yılın 4. çeyreğinde ılımlı bir büyümeye işaret ediyor. Geçen senenin son çeyreğinde miktar bazında yüzde 6'lık bir artış var. Dolayısıyla mevcut veriler, hem bu senenin birinci çeyreğinde hem de geçen senenin son çeyreğinde ılımlı bir büyümeye işaret ediyor, ama bizim arzuladığımız düzeyde, güçlü değil"