Honda’nın açıklamasına göre bu yeniden yapılandırma, küresel otomotiv endüstrisindeki köklü değişikliklerin bir yansıması olarak Honda’nın elektrikli otomobillere verdiği önemi artırmasının sonucunda ortaya çıktı.
Elektrifikasyonun yol açtığı önemli değişiklikler, üretim operasyonlarını revize etmesini ve faaliyetlerini yüksek üretim hacminin yakalanabileceği bölgelerde yoğunlaştırmasını gerekli kıldığını aktaran Honda, Türkiye’deki tesisleri ile de bir karar verdi.
HUM (Honda UK Manufacturing Ltd.), mevcut model üretim ömrünün sonu olan 2021'de İngiltere'deki Swindon araç üretim tesisini kapatma önerisini çalışanlarına iletti. Tesis şu anda yılda 150 bin otomobil üretiyor ve yaklaşık 3 bin 500 kişiyi istihdam ediyor. Karardan etkilenen çalışanlarla görüşmelere dün itibari ile başlandı.
HONDA, TÜRKİYE’DE DEVAM EDECEK
Söz konusu küresel yapılanma Honda’nın Türkiye'deki otomobil operasyonlarını da kapsıyor. Honda Türkiye A.Ş. şu anda yılda 38 bin adet otomobil üretiyor. Şirket, 2021 yılında mevcut Civic sedan modelinin üretimini durdurmayı bunun yanı sıra Türkiye'deki faaliyetlerini sürdürmeyi planlıyor. Honda Türkiye A.Ş. bu dönemde Türkiye’deki paydaşlarıyla yapıcı diyaloğunu sürdürmeye devam edecek.
Honda Motor Avrupa Başkanı Katsushi Inoue; “Sektörümüzü etkileyen köklü değişikliklerin sonucunda, elektrifikasyon stratejimizi hızlandırmamız ve küresel operasyonlarımızı buna göre yapılandırmamız hayati önem taşıyor. Bunun sonucu olarak, üretim ağımızı geleceğe nasıl hazırlayacağımıza dair çalışanlarımızla masaya oturmak üzere zor bir karar aldık. Bu hiç de kolay olmadı. Bugünkü duyurunun çalışma arkadaşlarımızda yaratacağı tedirginlikten dolayı derin üzüntü duyuyoruz.” dedi.
Honda’nın Avrupa merkezi İngiltere’de yer almaya devam edecek ve Avrupalı müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanacak.
TÜRKİYE'DEKİ KARARLAR 2021'DE DAHA NETLİK KAZANACAK
Ancak Türkiye'de 2021 tarihinde fabrikanın tam olarak hangi çalışmalara imza atacağı, kaç kişinin istihdamına devam edileceği net değil. Yorumlar bu üç yılda bazı kararların daha net şekilleneceği yönünde.
Otomobil piyasasının daralmasının ve sisteminin değişmesinin yol açtığı bu kararın diğer markalarca da benimsemesi beklentisi gündemde.