Esnaf “tüketim devam etmeli” dedi…

Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumla ilgili olarak açıklanan yeni ekonomik tedbirler kapsamında kamu kurumları ile birlikte tüketiciler de tasarrufa yöneldi. İşletmeler tasarrufun cirolarına olumsuz yansıdığını ve alışveriş hareketinin devam etmesi gerektiğini savunuyor.
Esnaf “tüketim devam etmeli” dedi…

ESNAFA SORDUK: TASARRUF MU TÜKETİM Mİ?

Kamu kurumlarındaki tasarruf tedbirleri ekonomiye ciddi ivme kazandırıyor. Ekonomik darboğazdan çıkılması için tasarruf özendiriliyor ama piyasada tüketim yapılmazsa özellikle küçük esnafın iş hacminin küçüleceği yönünde bir endişe hakim. Sizce tasarruf mu yapılmalı yoksa tüketim mi?” diye esnafa sorduk.


PERAKENDE SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLENDİ

Görüşünü aldığımız esnaf, ekonomide üretimde ve toptancılık sektöründeki daralmanın, perakende sektörünü de ciddi oranda etkileyeceği görüşünde birleşti.

ZUHAL KILIÇ: TÜKETİM TIKANINCA PARA AKIŞI DA TIKANDI

Zuhal Kılıç, Fatih Haşim İşcan Geçidi’nde geçmişi 45 yıla dayanan yetişkin bisikleti ve her türlü bebek ve çocuk gereçleri satışı gerçekleştirilen bir firmada 13 yıldır yöneticilik yapıyor.

SATIŞLARIMIZ DÜŞTÜ

Zuhal Kılıç, ekonomik krizin satışların çok düşmesi ile birlikte sinyallerini 2 aydan çok daha önce verdiğini belirtti. Vatandaşın kısıtlı olan harcamalarının durma noktasına geldiğini satışların olmasından hissedildiğini söyleyen Kılıç, kamu kesiminde tasarruf yapılabileceğini ama gözlemlerinin bunu vatandaşlar düzeyinde pek de mümkün olmadığını ifade etti.


ESNAF KREDİYE YÜKLENDİ

Kılıç, esnafın geçmişte elde ettiği birikim, borç ya da kredilerde dönmeye çalıştığı bu dönemde alışverişin devam etmesinin piyasalara olumlu etki yapacağı görüşünü savundu.

PİYASAYA ZİNCİR SATIŞLAR GEREK

Kılıç “Satışlar düşük dolayısıyla işler daha zor ve karmaşık bir hal alıyor. Maalesef günümüzde tüketim tıkandı. Para akışı da buna paralel olarak tıkandı. Tüketim yapılırsa ya da zincir satışlar gerçekleşebilirse biz de faturalarımızı ödeyebilir, zaruri ihtiyaçlarımızı karşılayabilir ve hayat standartlarımızı belirli bir seviyede sürdürmeye devam edebiliriz.” dedi.

ŞEVKET KARAKUŞ: DOLARIN ARTMASI İŞLERİ ÇOK DÜŞÜRDÜ

Şevket Karakuş, 25 yıldır pazarcılık yapıyor. İstanbul’da Gaziosmanpaşa, Fatih ve Eyüp’te kurulan semt pazarlarında haftanın beş günü patates ve soğan satışı gerçekleştiriyor.

Karakuş, pazarda en çok tercih edilmesi gerekli olan ürünleri sattığını ancak doların artışı ile birlikte iki aydır müşterilerin yine de alışverişi çok azalttığını söyledi.

Karakuş, vatandaşın tasarruf da tüketim de yapamadığını, piyasaların canlanması için büyüklerin yani hükümetin çareler üretmesi gerektiğini ve esnaf olarak üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını belirtti.

KADİR KAYA: PARA PİYASADA DOLAŞMAZSA DÜKKANLAR KAPANABİLİR

Kadir Kaya İstanbul, Fatih ilçesinde yöresel ürün satışı yapıyor. Kadir Kaya, kamu kurumlarındaki israfın önlenmesi kesinlikle gerekli olduğunu fakat vatandaşın son dönemdeki ekonomik şartlarda tasarruf yapmasının mümkün görünmediğini söyledi.

“ŞU AN TEK GEÇER AKÇE ‘NAKİT”

Kaya şunları söyledi. “Dolardaki yükselişle birlikte zam gelmeyen hiç bir ürünümüz kalmadı. Ürünlerimize yapılan zamlar, maalesef dolardaki artışın çok üzerinde olmuştur... Dolardaki yükselişin nerede duracağı kestirilemediği için piyasa su anda kilitlenmiş durumda. Kimse mal satmak istemiyor, satan da çok yüksek fiyattan urun satıyor.

Çek, senet, açık hesap gibi alışveriş enstrümanları tamamen devre dışı kalmış olup, hatta kredi kartı ile mal satın almak bile zora girmiş durumda. Üretici firmalar, toptancılar ve küçük esnaf bu sıkıntıları yaşarken, nihai tüketici vatandaşın henüz krizin etkisini hissetmediğini görüyoruz.

“GELİR SEVİYESİ YÜKSEK MÜŞTERİLER FİYAT ARTIŞLARINA TEPKİSİZ”

Vatandaş yüzde yüze varan zamlara hiçbir tepki göstermediği gibi, zamlanmayan ürünlere ne zaman zam gelecek diye soruyor. Eskiden 1 liralık artışa bile tepki gösteren vatandaş, son 2 ayda kilo bazında 5, 10, 20 liralık artışlara bile tepkili değil. Özetle, yöresel gıda pazarında perakende satışta henüz bir daralma söz konusu değil... Vatandaş alışverişe devam ediyor, biz hatta pazara urun bulmakta zorlanıyoruz diyebilirim... Fakat bu durum bizim sektöre özel bir durum diye düşünüyorum.

“DÜŞÜK GELİRLİ VATANDAŞLAR ETKİLENİYOR”

Gecen yıl 25 lira olan tereyağı bu yıl 50 lirayı aştı. Gelir düzeyi düşük vatandaş zaten 25 lira iken de alamıyordu, belki ara sıra alıyordu. Simdi hiç alması mümkün değil... Bir paket köy eriştesi 10 lira, 1 paket makarna 1 lira. Üst düzey gelir grubu için erişte 15 lira da olsa almaya devam ediyor, fakat düşük gelir grubu makarna 1,5 lira olunca makarna almaktan vazgeçebilir...

“ALIŞVERİŞ DEVAM ETMELİ”

Kamudaki tasarruf tedbirlerinin yararlı olacağını; fakat alt düzey gelir grubunun tasarruf etmesinin mümkün olmadığını, üst düzey gelir grubunun ise alışverişe devam ettiğini ve etmesi gerektiğini düşünüyorum.”

 

PALANDÖKEN: TÜKETİM VE TASARRUF YAN YANA

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ise “Ekonomiyi yeniden canlandırmak için tüketimin artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması gerekli.” derken, kamu ve özel sektörün tasarruf oranlarının çok düşük olmasının bugün yaşanan dar boğazın en önemli nedenlerinden birisi olarak tanımlıyor.

Palandöken şunları söyledi: "Yeterince tasarruf oranına sahip bir ülke olsaydık maliyet enflasyonundan kaynaklanan fiyat artışları bizi bugün olduğu kadar etkilemeyebilirdi, halkın satın alma gücü ve buna bağlı olarak marjinal tüketim eğilimi daha çok yüksek olabilirdi. Bu nedenle, yaşadığımız dar boğazı tasarruf oranlarımızı yükseltebilmek için bir fırsat olarak görüyorum.

“TÜKETİMİ AZALTMAK BELİRLİ SEKTÖRLERDE DARALMAYA NEDEN OLACAK”

Tabi ki tüketimi azaltmak belirli sektörlerde daralmaya neden olacak ve bunun olumsuz etkileri ekonomiye mutlaka yansıyacak. Ancak yüksek kurlardan ithal ve lüks ürünlere olan talebimiz hiç azalmadan devam ederse bunun yangına körükle gitmekten bir farkı kalmaz.