Karaköy hırdavatçılar bölgesi çekim alanı oldu

Gündem | Özel Haber | 10.03.2020 - 18:16:12
ABONE OL

İstanbul'da Unkapanı'ndan Karaköy'e uzanan hatta bulunan Karaköy Perşembe Pazarı ve Hırdavatçılar Çarşısı, terk edilmiş binaları, hâlâ çalışan dükkanları ve tarihi yapılarıyla ile gençlerin gezi rotası oldu. Eski mekanlara grafitti ile yapılan yeni dokunuşlar, bölgeyi cazibe merkezi haline getirdi.

ASLI DİDARİ asli.didari@ensonhaber.com

Mimar Sinan'ın yaptığı Sokullu Cami'nden Gatata'ya kadar olan hat "Perşembe Pazarı" olarak anılır. Kıyıdaki banklarda oturup Eminönü'nü seyreden çiftler ve arka sokoklardaki küçük dükkanlarda yaşanan hayatlar, aynı zeminde olmalarına rağmen birbirinden keskin bir çizgi ile ayrılır. 

BURASI FANTASTİK BİR FİLM SAHNESİ GİBİ

Dün yoğun iş yerleri doluyken, hummalı koşuşturmaların yaşandığı sokaklarda bugün sanatçılar grafitti yapıyor ve gezginler de fotoğraf çekiyor.

Büyük bir diğişime sahne olan bölgenin gelecekte nasıl değerlendirileceği ve hangi yüzünün ağır basacağı da uzun zamandır merakla bekleniyor.

PERŞEMBE PAZARI TARİH KOKAR

Perşembe Pazarı tarihi hanları, çeşme, medrese ve camileri ile tarih kokar. Buradan yüzyıllardır geçen ve üzerinde yaşamış olan insanların izleri kendisini hissettirir.

YAPILARDA TARİH VE YENİ MİMARİ BİR ARADA

Karaköy'de özellikle de bu bölgede binalarda bir katmanlaşma göze çarpar. Her döneme ait mimari özelliklerin. aynı binada bir araya geldiğini gözlemlemek mümkün.

TARİHİ ESERLER SIRA SIRA

Yaşam ve mekan dikkate alındığında Perşembe Pazarı "kültürel miras" niteliği taşıyor.

Kurşunlu Han (1950), Yelkenciler Han, Galata Bedesteni (1453), Yağkapanı Camii (1536), Sokullu Mehmet Paşa Camii (1578), Yahya Paşa Çeşmesi, Saliha Sultan Çeşmesi (1732) ve Yunus Dede Türbesi içindeki tarihi eserlerden.

İŞ DÜNYASININ KALBİYDİ

Hırdavatçılar Çarşısı, dünün vızır vızır işleyen dükkanları ile doluydu. İş dünyasının kalbi konumundaki çarşı, yan sanayiden oto sanatkarına kadar malzeme arayışındaki insanların uğrak noktasıydı. Şimdi de zamana karşı direnen bir ada görünümünde.

BURADA YOK YOK

Civatalar, somunlar, boyalar, iş elbiseleri, çekişler, zincirler ve halatlar... Aklınıza gelen ne varsa burada imal edilir ve satılırdı.

Çarşıda satılan ürünlerin fiyatları da uygun olduğu için ilgilileri buraya gelip, fiyat almadan dönmüyor.

Unkapanı ile Haliç köprülerinin arasında denize nazır atölyeler yıllardır çalıştı, içinde mesai harcayanların geçimini sağladı.

PERŞEMBE PAZARI HEP YAŞAYAN VE ÜRETEN BİR YER OLDU

Yapılan bir yenilik ilk kez burada satışa çıktı. İhtiyaçlarını dile getiren ustalara yönelik özel üretim yaparak yeni ürünler burada meydana getirildi.

Burada yaşayanlar için metal kokuları ve tozları içinde geçen bir ömür söz konusu.

PERŞEMBE PAZARI, PERPA'YA TAŞINDI

Bölge son güncellemeye göre Haliç port ile Galataport arasında kalıyor. Bölgenin Şişli, Okmeydanı'nda yapılanan PERPA'ya taşınması ve biraz da Galataport yapımı gerekçesi ile sekteye uğratıldı. 

Şehrin içinde dağınık  bir görüntüyü şehrin biraz dışına taşımak, satış yerlerinin daha derli toplu bir şekilde bir araya gelmesi, daha çok yan ürünü aynı anda bulması için müşterilere daha iyi hizmet etmek fikrinden doğan PERPA, bugün amacına ulaşmış şekilde hizmet vermeye devam ediyor.

Zaman geçtikçe bölgede bulunan atölyeler tek tek kapandı.

İki katlı, üç katlı binalar terk edildi.

Ama bazıları gelişmelere karşı direndi. Ve bölgede kalmayı tercih etti.

Burada uygulanması söylenen projelerin gelmesi geciktikçe bölge de metruklaştı.

Bu ada aslında İstanbul'un en hoş bölgelerinden biri ve şehir içinde kaldığı için gençlerin ilgisini çekiyor

Gençler bölgeye gelmeye başlayınca grafitticiler de onlarla birlikte akın etti.

Adadaki tüm dükkanların duvarları, kepenklerin üstü rengarenk boyanmaya başladı.

Özellikle pazar günleri burası, meraklıları tarafından gezi rotalarının içine alındı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Haliç sahilini yeni nesil kıyı yapınca bölgenin müdavimleri de arttı.

Buradan başlayan yol Tophane'nin yeni kafeleri üzerinde olunca tam bir yürüyüş yolu oluverdi.

Yenikapı-Hacıosman metrosunun bir durağı olan Haliç'te bu bölgeye ulaşımı artırdı.

Ünlü grafitticiler gelerek, eserlerini buradaki duvarlarda sergilemeye başladı.

Grafitticiler burada gerçekleşen ve yurt dışında çok ses getiren bir festivale de katıldılar.

PERŞEMBE PAZARINDA YEMEK YEMEK

Bölgedeki derme çatma çay bahçeleri, balık ekmek satan küçük tezgahlar ziyaretçilere de hizmet vermeye başladı.

Ara sokaklardaki dükkanların kendileri bile isimlerini grafitti ile yazdırmaya başladı.

Her yerin eski olduğu, binaların da bakımsız bulunduğu bölge beklenin aksine hiç pis değil.

Dağınık ama kendi içinde bir düzeni olan iş yerleri ile dolu.

Sokak aralarında malzemelerin sergilenişi ve korunma biçimi de dikkat çekiyor.

ÜRÜNLER ORTADA

Bazı ürünler kapalı olduğu halde dükkanların dışında asılı, oraya buraya atılmış ama bu güveni sarsıp kimsenin de onlara dokunmaya niyeti yok gibi bir görüntü hakim.

Sokaklarda dolaşırken bazı genç gruplar sosyal medyaları için video çekiyor.

Bazıları ise sosyal medya hesaplarından canlı yayın yapıyor.

Ama ziyaretçiler daha çok fotoğraf çekmek peşindeler. Pazar günü ortam sakin olduğu için her türlü yayına uygun.

ESNAF GRAFİTTİYE ALIŞTI

Zaman zaman basında yer alan haberlerden, dükkan sahiplerinin bu durumdan önce şikayetçi oldukları sonra da zamanlar alıştıklarını anlıyoruz.

Grafitticilerin bölgeye renk kattığı kesin.

Bazı sokaklar denize açılıyor.

Burada her binada mutlaka bir karalama var.

Bölgenin bir başka özelliği ise boydan boya üzüm asmaları ile çevrili olması.

Asmalar burayı bir ağ gibi sararken aslında bütünlüyor da.

Bölgede tüm iş yerleri sokak kenarında değil, bazıları da han içlerinde. Ama bu durum da grafitticilerin dükkan önlerini boyamaları için bir engel değil.

Sokağın pazar günü müdavimlerinden birileri de kedileri.

Sadece tarihi eser ve caminin duvarlarına dokunulmamış durumda.

EĞER KADERİNE TERK EDİLMESEYDİ

"Burası eğer kaderine terk edilmeseydi, mutlaka çok gelişecekti." diye düşünüyor insan. Ama o zaman da şimdiki gibi bir alan olmayacaktı tabii. Belki sık binalı, korumalı sokaklarında insanlar özgürce dolaşıp, keşif yapamayacaklardı.

Vefat etmeden çok kısa zaman önce fotoğraf sanatçısı Ara Güler'i kendi aracı ile gelip, bölgede dolaşırken görmüştüm. Buranın kendisine has havasına kapılanlardan biri de kendisiydi besbelli.

DÜN DE GÜZELDİ BUGÜN DE YİNE GÜZEL

Güzel İstanbul'un güzel kıyılarından birinde bugün iş yerleri kapanmaya yüz tutmuş halde, bazıları ise açık. Bu haliyle farklı şekilde değerlendirilen bölge yine de çok güzel.

Çiftçiye yüzde 70 hibeli gübre desteği

Sektör temsilcilerinden Tarım Kanunu’nda yapılan değişikliklere destek

İZENERJİ ve İZELMAN’da grev çanları çalıyor

Kokuroğlu: “Araç alım satımlarında ekonominin çarklarının döndüğünü hissedebiliyoruz”

ATSO’dan üye aidatlarına af kararı

ABONE OL