Dünya Kadınlar Günü'nde kadınlar etkinlik ya da eğlence değil toplumda erkeklerle yüzde yüz 100 eşitlik, iş dünyasında yönetici koltuğuna oturmak ve erkeklerle eşit ücretlendirme talep ediyor.
Dünya Kadınlar Günü'nde kadınlar etkinlik ya da eğlence değil toplumda erkeklerle yüzde yüz 100 eşitlik, iş dünyasında yönetici koltuğuna oturmak ve erkeklerle eşit ücretlendirme talep ediyor.
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Bugün kadınlarla ilgili etkinlikler düzenleniyor, raporlar yayınlanıyor, konferanslar gerçekleştiriliyor. Özel ve kamu kuruluşları önemine uygun, iyi niyetlerle kadın sorunlarına dikkat çekiliyor.
Ekonomistler de kadının iş gücüne katılımının gerçekleşmesinin artmasını ve özellikle yönetici noktasında kadınların daha fazla olması gerektiğini vurguluyorlar. Kadınların talepleri de bu doğrultuda.
Türkiye'de aynı işi yapan iki kişi arasında erkeklerin daha fazla ücret almasının en önemli nedeni erkeklerin evi geçindiren kişi olduğu için sorumluluklarının daha fazla olduğuna dair toplumsal algının yansıması.
Türkiye'de kadının toplumdaki yeri ve iş dünyasına katılımı giderek artıyor. Kadının yönetici olarak iş dünyasına katılımı yüzde 8,9'dan, yüzde 15,9'a yükseldi. Kadınların iş gücüne katılım oranı ise yüzde 27,9'dan yüzde 34,1'e yükseldi. Ama yeterli değil.
Türkiye'de kapalı alanlarda gerçekleşen hizmet sektöründe var olan kadınlar "erkek işi" olarak tanımlanan sanayi sektörlerinde yoklar.
Kadın yönetimde olduğu gibi sanayi sektöründe de hizmet sektöründe olduğu kadar aktif değil.
Kadınlar da "İş dünyasında biz de varız. Ücrette ve idari kadrolarda yerimizi istiyoruz." diyorlar.
Bir akaryakıt firması Dünya Kadınlar Günü'nde "her benzin istasyonunda en az iki kadın çalışan istihdam etmeyi hedeflediğini" duyurdu. Benzin pompacısı erkek mesleği olarak görülürken bu tür yaklaşımlar göz dolduruyor.
Ipsos Türkiye Barometresi Araştırması'na göre Türkiye'de toplumun yüzde 75'i kadın ve erkeklerin hayatın her alanında eşit olması gerektiğine inanıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 13'ü kadın ve erkek eşit olmamalı derken, yüzde 12'si de cevap vermemeyi ya da "bilmiyorum" demeyi tercih etti.
-ÖZEL HABER-