Çanakkale’ye bağlı Gökçeada’da hayvancılık dünyanın her yerinden daha farklı. Yüzyılı aşkın süredir başıboş keçi ve koyunlar yollarda özgürce dolaşıp ve doğal kaynaklardan besleniyorlar. Ancak son yıllarda sayılarında gözle görünür derecede azaldı.
Çanakkale’ye bağlı Gökçeada’da hayvancılık dünyanın her yerinden daha farklı. Yüzyılı aşkın süredir başıboş keçi ve koyunlar yollarda özgürce dolaşıp ve doğal kaynaklardan besleniyorlar. Ancak son yıllarda sayılarında gözle görünür derecede azaldı.
Gökçeada'da gezenler keçilerle karşılaşır ve yadırgamazlar. Çünkü adada hayvancılık yüzyılı geçkin süredir bu yöntemle yapılıyor.
Gökçeada’da sayıları azalan türlerin korunması amacı ile hayvan gen kaynakları korunması kapsamında 200 küçükbaş hayvan 6 yıl boyunca koruma altına alındı.
İmbros koyunu sadece Gökçeada’da yetişiyor. Döl ve süt verimi açısından da diğer türlere oranla çok üstün.
Gökçeada’da hayvancılıkla uğraşanlar, başıboş dolaşan keçi ve koyunların kekikle beslendiklerinden dolayı etlerini çok leziz olduğunu söylüyor.
Hayvanların döllenme ve sağılma zamanlarının geldiği Haziran ayında, etraflarını bir telle çevirerek yakalandığı, sayıldığı, yünlerinin kırpıldığı ve kesime de gönderildiği verilen bilgiler arasında.
Bazı koyun ve keçiler de sürülerden ayrılarak, tek başına yaşıyor ve adeta ölmeyi bekliyor.