İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, Türk ekonomisi içinde önemli bir yer tutan esnaf ve sanatkarın ekonomideki gelişmelerin takipçisi olduğunu ve oluşumlar içinde yer almak istediğini hatırlattı.
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, Türk ekonomisi içinde önemli bir yer tutan esnaf ve sanatkarın ekonomideki gelişmelerin takipçisi olduğunu ve oluşumlar içinde yer almak istediğini hatırlattı.
Dövizdeki dalgalanmanın etkisini en aza indirmek ve ekonomiye destek olmak için hükümet tarafından açıklanan yeni destek paketlerinin hazırlandığına dikkat çeken İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, esnaf sanatkar kesiminin de bu programlara dahil olması gerektiğini ve alınan karaların da destekçi olduğunu belirtti.
İstikrarlı dengelerin yeniden kurulması gerektiğini ifade eden Mutlu, “Yaşanan olumsuz gelişmelerin geçici olacağına inanıyoruz. Türkiye’nin yaşanan badireyi üretim ve ihracat artışı ile aşacağını düşünüyoruz. Bu nedenle üretim-ihracat ve üretim-iç tüketim zincirindeki tüm halkaların dikkate alınması gerekmektedir.
Bu noktada ekonominin dinamosunu oluşturan, sosyal yaşamda işlevler üstlenen esnaf sanatkarlarımızın önemi ortaya çıkmaktadır. Destek paketlerinde esnaflarımızın da dikkate alınmasını bekliyoruz” dedi.
Esnaf sanatkarların Türkiye’nin en büyük sosyo-ekonomik kesimini oluşturduğuna dikkat çeken Başkan Mutlu, “Üyelerimiz düşük yatırım ile büyük istihdam sağlar, üretim-tüketim-ihracat zincirinin her aşamasında önemli roller üstlenir. Üyelerimiz döviz kurlarında yaşanan dalgalanmaya, işsizlikte yaşanabilecek olası artışlara karşı en önemli ‘dalga kıran’ olabilir. Bunun için esnafın güçlü olması, önünü görebilmesi, ilave yükler ile karşılaşmaması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Başkan Mutlu mevcut konjonktürde esnafa yönelik olarak alınmasını istedikleri önlemleri hastahane ve okul kantini gibi kamu kurumları ve belediyelerin bünyesinde kiracı olarak bulunan esnafın kiralarının bir yıl dondurulması, banka kredileri ile esnafın desteklenmesi, sanayicilere girdi üreten sanatkarlara doğal gaz ve elektriğin düşük fiyatla verilmesi, tüm esnaf ve sanatkarlara finansal okur-yazarlık ve finansal risklerden korunma eğitimlerinin verilmesi, devletin satışına aracılık ettiği ürünlerde esnaf sanatkarlara sübvansiyon uygulanması şeklinde belirtiyor.
Yerli mallarının özendirilmesi ve kiraların TL üzerinden alınmasının esnaf ve sanatkar için önemli adımları olduğunu belirten Mutlu, sunulan diğer önlemlerin hayata geçirilmesi durumunda esnaf sanatkarların ekonomik mücadeleye daha fazla katkı sağlayabileceğini aktarıyor.
Zekeriya Mutlu, “Taleplerimiz yerine getirilirse, alacağımız destekler ülkemize ve halkamıza iş, ürün, hizmet ve aş olarak geri dönecektir. İnanıyoruz ki bu ülke bu badireyi de birlik ve beraberlik içinde atlatacaktır.” diye konuştu.
Mutlu açıklamalarına şöyle devam etti. “Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı yönetmelik değişikliği sonucu uygulama 3 Ekim’den itibaren yürürlüğe girdi. Değişikliğe göre, Türkiye’de üretilen malların etiketlerinde, Bakanlıkça tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaretleri kullanmak zorunlu olacak. Etiket ve listelerde malın üretim yeri, ayırıcı özelliği, tüm vergiler dahil satış fiyatı, birim fiyatı gibi ayrıntılar da yer alacak. Yerli malı logosu kullanımını da olumlu bir gelişme olarak karşılıyoruz.
Yerli Malı’nın barkodunun 869 ile başladığına ilişkin tüm uyarılara rağmen, tüketicilerin barkoda yeterince dikkat etmedikleri bir gerçektir. Tüketicileri yerli malına özendirmeye yönelik yeni tedbirlere ihtiyaç duyulduğu noktada Ticaret Bakanlığı’nın ‘Fiyat Etiketi Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklik yerinde olmuştur. Yeni uygulama, ekonomik istikrara katkı sağlayacak, fiyat dalgalanmalarını önleyecek, hem üreticinin hem tüketicinin çıkarlarını koruyacaktır.
İnsanların logolu ürün tercihi; ithal girdi veya ürünlere olan yoğun talebin önüne geçilmesi, Türkiye'deki dış ticaret ve cari açığının önlenmesi anlamına gelecektir.
Bu noktada tüketicilerin, hem tüketimi kamçılayan hem de raflarında ithal ürünlere ağırlık veren yabancı sermayeli işletmeler yerine, yerli malını ve yerli malının en fazla bulunduğu esnaf sanatkarları tercih etmeleri daha doğru olacaktır. Geleceğimizin tutumlu olduğumuz, yerli malı kullandığımız, küçük işletmelere sahip çıktığımız ölçüde güzel olacaktır.”