Dönemin ünlü sanatçılarının sahne aldığı gazinolar, 70'li yıllarda eğlence ve cemiyet hayatına iz bıraktı.
Dönemin ünlü sanatçılarının sahne aldığı gazinolar, 70'li yıllarda eğlence ve cemiyet hayatına iz bıraktı.
Bundan 40-50 yıl önce İstanbul'da, İzmir ve Ankara'da ünlü gazinolar vardı. Dönemin starları buralarda sahne alır, aileler, topluluklar ve bazen de sadece matine düzenlenen saatlerde kadınlar bu mekanlara giderlerdi.
Tepebaşı, Çakıl, Gar, Maksim, Lunapark, Göl, Fuar ve Bebek Belediye gazinoları herkesin bildiği isimlerin arasında geliyordu.
Gazinolar hem eğlence mekanıydı hem de iş yeri olması nedeniyle ekonomi içinde önemli bir yerleri vardı.
İçlerinde çalışan sanatçılar, personel, dışarıdan hizmet veren fotoğrafçı, çicekçi ya da organizatörler gibi pek çok meslek sahibine geçim kaynağı oluşturuyordu.
Zamanla televizyonlar çoğalıp, insanlar eğlence tarzlarını değiştirince bu iş yerleri de bir bir kapandılar.
Gazinoların kapanması ile başka bir dönem açıldı ama eskiye özlem hep devam etti.
Çakıl Gazinosu'nun kuruluş öyküsü 1900'lü yılların başlangıcına dayanıyor. Gazinonun olduğu yer olan Yenikapı'da Hasan Şenyıldız'ın kurduğu "Yalı Aile Çaybahçesi" kuruluydu. Buraya aileler ve Laleli'de bulunan İstanbul Üniversitesi öğrencileri ders çalışmaya gelirdi. Çaybahçesinin bir gromofonu vardı ve durmadan taş plaklar çalınırdı. Ta ki öğrenciler ders çalışmaya başlayana kadar. Öğrenciler ellerine kalemi kağıdı aldılar mı müzik susardı.
Sonra Hasan Bey rehmetli oldu ve iki oğuldan büyüğü olan Nevzat da askere gidince, yöredeki diğer gazinonun sahibi Haşan Şeremet, çaybahçesini kiralayarak buraya bir sahne kurdu. İsmini de "Çakıl" olarak değiştirdi.
O yıllar için bu girişim büyük bir cesaret istiyordu. Buna rağmen mekan, kısa zamanda sanatçıların geldiği, insanların rağbet ettiği bir yer haline dönüştü.
Hasan Şenyıldız'ın oğlu Nevzat, askerden gelince ortak olarak, gazinoyu Hasan Şeremet'le birlikte işletmeye başladılar. Şeremet, vefat edince yerini eşi Mediha Hanım aldı. Sonra gazino sadece Şenyıldızlarda kaldı. Ve küçük oğul Behzat Şenıldız, bu mekanı aldı, zamanın en iyi gazinosu haline getirdi.
Gazino fabrika gibi çalışıyordu. Aynı gün iki matine, çarşambaları kadınlar matinesi yapılıyordu. Mutfakta çıkan yemeklerden, sunucusuna kadar her şey çok özenliydi.
Behzat Şenyıldız'ın aynı zamanda Beyoğlu'nda "Karnaval" isimli bir organizatörlük firması vardı. Tüm dünyada Türk sanatçılarının tanıtımına yapıp, konserler düzenliyordu.
Bu devran on yıllarca devam etti.
1972'de Zeki Müren bu sahnede "Nasıl geçti habersiz", "Katip arzuhalim yaz yare böyle", "Zahidem" eserlerinin yer aldığı 45'liğini söylüyordu.
1974'te sinemalarda uygunsuz fimlerin furyası başlayınca, sinemadan uzaklaşan birçok star burada halkla buluştu.
Gazinolar arasındaki onca rekabete ve gece hayatının da hendikaplarına rağmen, tek gün bir sorun yaşamadan onlarca insana iş kapısı olan bu mekan ve diğerleri şimdi anılarda kaldı.