İstanbul Boğaz'ından bir otobüs biletine denize girilecek kıyılar

Boğaz'ın Asya ve Avrupa yakasında karşılıklı olarak denize girilebilecek birçok nokta var. Ve bunlar sadece bir otobüs bileti karşılığında ayaklarınız altında. Boğaz'ın serin sularına girerken dikkatli olmak koşulu ile bu konu ile ilgili sizin için bir derleme yaptık.
İstanbul Boğaz'ından bir otobüs biletine denize girilecek kıyılar

Aylardan temmuz. Hiçbir yer esmiyor! Serinleyecek yakın bir yerlere ihtiyacımız var. Ege’nin, Akdeniz’in suyu gibi düşünmeyin; bu su Karadeniz’den bile soğuk! Yüzmeyi çok iyi biliyor, denizi çok seviyorsunuz ama giremiyorsunuz. Vaktiniz ve bütçeniz de kısıtlı. Dedenizin Boğaz'ı yüzerek geçtiği o hikayeler doğru.İstanbul'un dört bir yanı suyken, faydalanmamak olur mu?


Zaten mutlaka sahilde yürürken görürsünüz; hep emekli dedeler yüzüyor. Banklarda yeşilliklerde sereserpe uzanıyorlar. Dışarıdan bakıldığında manzarasına doyulamayan Boğaz'ın, sularının içindense manzarayı seyretmek  bir başka güzel.

Giyin içinize mayonuzu, küçük bir yüz havlusunu kapıp, koyun poşete ve binin Boğaz’dan geçen bir belediye otobüsüne.

Burada verdiğimiz her ayrıntı akıntıya, rüzgâra göre değişebilir. Biraz da suda durumu hissedip ona göre hareket etmenizde fayda var.


GAZA GELMEYİN

Eğer insanlar denize giriyorsa, orada mutlaka suya girişe erişilebilir bir nokta var. Bunun başka bir izahı da “daha az tehlikesiz, daha az akıntılı bir yerdesiniz”. Eğer ortamı sevdiyseniz, denize girilen yerde bir merdiven ya da sivri kayalardan uzak doğal bir giriş varsa ve dahi akıntısı azsa işte burası tam aradığınız yer.

 

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

DENİZE GİRENLERİN ARASINDA BİR DAYANIŞMA VAR

Üstelik Boğaz’da denize girme kültüründe birbiri ile dayanışma var. Göreceksiniz ilk selamı verdiğinizde, oradaki insanlar da sizinle selamlaşacak ve hemen sizi içlerine dahil edecekler. Size denize girilen noktayı gösterecek, dikkat edilecekleri bir bir sıralayacak ve eşlik bile edebilecekler.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

ŞU ANDAN İTİBAREN ORASI ARTIK SİZİN SAHİLİNİZ

Tüm bunlardan sonra orayı sevdi iseniz eğer orası artık sizin sahiliniz oldu. Hep gidersiniz. Sevemediyseniz de sahilinizi aramaya devam edin. Edin, edin. Göreceksiniz bu arayış bile insanı mutlu edebilir. Çünkü sıra dışı bir davranışın içinde olma hissi, rutinden uzaklaşma duygusu bile başlı başına bir macera değil mi?

BİLİRSİNİZ; BOĞAZ’A DALMAK DİYE BİR KÜLTÜR VAR

Sıcakta, tepede güneş kavururken, siz Boğaz’ın serin sularına “cumburlop” diye atlarsınız. Hem sadece serinlemekle kalmayacak bir mit haline gelmiş “Boğaz’da denize girmek” deneyimini yaşayıp, bu zevkinizi tatmin etmiş olacaksınız.

Düşünün bir… Suya girmişsiniz, su serin, havada tatlı bir esindi, küçük küçük dalgalar sizi hareket ettiriyor, uzaktan geçen ama size az ötenizdeymiş gibi gelen teknelerle birliktesiniz. Arkanızda tüm heybetiyle Boğaz köprüsü, bir yanınız kız kulesi, kıyıda gri renge boyanmış dev binalar… Birden böyle bir fotoğraf karesinde olduğunuzu düşünün…

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

AMAN DİYEYİM AÇILMAYIN

Lütfen açılmayın. Boğaz’ın akıntısı fenadır. Adamı alır, göz açıp kapatıncaya kadar kıyıdan uzaklaştırır. Atlarken, havalara girip, “ben yüzmeyi çok iyi biliyorum, bana bir şey olmaz” diye düşünüp, parendeler atmayın. Suyla şaka olmaz, hele Boğaz’ın suları ile hiç olmaz. Burası başka yerlere benzemez. Siz daha buralara yeni geldiniz. Etraftaki insanlarla birlikte girin, birlikte çıkın. Onların açıldığı kadar açılın.

Girdiğiniz yeri, derinliğini, dibinin kayalarını tanıyın, tartın. Bundan sonra ona göre takılın. Sonra aklım sizde kalmasın.

SUDAN ÇIKIP SOSYALLEŞİN

Bu noktalar genellikle parkların kenarlarında olduğu için denizden çıktığınızda çimlere oturmak, banklarda kurulanmak, oradaki seyyar çaycının semaverinde demlediği tavşan kanı çaydan içip, sohbet etmek imkanlarına da sahipsiniz. Yani anlayacağınız hem yüzecek, hem de sosyalleşeceksiniz.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

ETRAFIMIZA RAHATSIZLIK VERMEYELİM

Boğaz’da denize girmek gerçekten de bir kültür işi. Denize kıyı bu parklar, aynı zamanda halkın da gelip rahatladığı alanlar. Etraftaki insanları rahatsız etmemek, taşkınlık yapmamak şart.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

“BEN YÜZMEYİ BOĞAZ’DA ÖĞRENDİM” DİYENLERİN HAVASI

Hani bazen derler ya “Ben yüzmeyi Boğaz’da öğrendim.” Bunu diyenin ses tonunda gururlu bir tını oluşur hani. Yani “ben yüzmeyi en zor şartlarda öğrendim ve bu yüzden en iyi ben yüzerim”in havası… İşte kalıplaşmış bu söz bile Boğaz’da denize girilme alışkanlığın eskiden ne kadar yaygın olduğunun bir göstergesi.

Peki nerelerde bu eşsiz noktalar…

ORTAKÖY SAHİLİ ÇOCUKLARA KALDI

Ortaköy sahili Boğaz’ın hareketliliğine nispeten küçük bir liman gibi daha kıpırtısız bir denize girme alanı. Ama eskiye oranla o kadar dolu ki insanlar artık buradan denize giremiyor. Ama bu kural çocuklar için geçerli değil. Onlar vapur iskelesi ve cami arasında suya küçük balıklar gibi bir atlayıp, bir kıyıya çıkıyorlar. Ortada kıyıya bağlı sandallar da onların oyun bahçesi gibi.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

EN ÜNLÜSÜ RUMELİ HİSARI ÖNÜ

En bilineni Rumeli Hisarı’nın önündeki fenerin hemen dibindeki. Burası herhalde Boğaz’da denize girilen en geniş ikinci alan. Şezlongları ile gelip, güneşlenenler bile var. Hep aynı insanlar çoğunlukla. Bir arada oturuyorlar. Her zaman koyu bir sohbet, keyifli bir muhabbet içindeler… İşte kapatılması ya da küçültülmesi planlanan nokta olduğunu duyduğum yer de tam burası.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

TRAFİK BARİYERLERİNE ÇAMAŞIR İPİ MUAMELESİ YAPMAYIN

Balık tutanlar, denize girenler, onları izleyenler… Sohbetler… Hemen arkadan geçen araçların meraklı bakışları. Yolda bulunan koruma demirlerine kuruması için asılan mayolar, çamaşır ve havlular… Herhalde dünyanın hiçbir yerinde bu demirler, çamaşır ipi muamelesi görmediler. Varsa bir bankın üzerini veya ağaçta kurutmayı tercih edin.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

YENİKÖY’DEN DENİZE GİRMEK UNUTULUR MU

Yeniköy’de denize girilen nokta, diğer sahillere oranla yoldan daha uzak. Orada bulunan park, denize girenleri gizler. Eskiden o noktada; soyunma kabinleri olan dar bir kaldırımdan oluşan, küçük bir plaj bile vardı. Suyu da temizdi, kıpırtısızdı. Üstelik ilk giriş yeri çok rahattı. Yeniköy’de denize girenler bu anılarını hiç unutmazlar, yoldan geçerken akıllarına mutlaka gelir.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

Yeniköy deyince insanın aklına ister istemez aynı güzergahtaki “Tarabya” da geliyor. Orada bulunan denize giriş noktası tabii ki paralıydı. Bildiğiniz bir plaj havasındaydı. Hem de lükstü. Öyle her keseye uygun bir yer de değildi. Güvenlikli bir alandı. O yüzden bu yazıda onu es geçiyorum.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

KİREÇBURNU DA VAR

Kireçburnu, Sarıyer ilçesine bağlı bir semt. Deniz kıyısında geniş bir beton yaya yolu var. İnsanlar burada da kadınlı erkekli denize giriyorlar. Beşiktaş’tan Sarıyer’e gelirken sağ tarafa bakınca görüyorsunuz. Siz aracın içinde kan-ter içindeyken, bir yandan denize girenlere gıpta ile bakıyorsunuz. İşte bu duygular size şehrin sunduğu sürprizlerden.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

Foto altı: Kireçburnu’nun 1971’deki hali…

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

ÜSKÜDAR’I BİRAZ GEÇİNCE...

Üsküdar vapur iskelelerinden Beylerbeyi istikametine doğru gidildiğinde bir kaç noktada insanların denize girdiği görülür. Ama buralar şehrin kalabalığına çok yakın olduğu için bence çok da keyifli sayılmaz.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

Güray Ayyıldız, yaz aylarında Silivri’ye gelen günübirlikçilerin istilasından kaçıp; Boğaz’da denize girmeyi tercih ediyor.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

KULELİ’Yİ GEÇİYORSUN, AZ ÖTEDE YÜZÜN

İşte burası olur. Kuleli’yi biraz geçince az ötede büyükçe bir parkın sağ tarafı. Denize girenler sandalye şeklindeki şezlonglarını beraberlerinde getirmişler. Sürekli suya atlayıp, 5-10 metre açılıp tekrar kıyıya çıkıyorlar. Çok keyifli bir ortam oluşturmuşlar. Yeni gelenlere yol gösteriyorlar. Hatta dikkat ettim, yeni biri suya girdiğinden onunla birlikte yüzüp, sağını-solunu kolluyorlar.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

Bir de böyle ara yerler var. Genellikle Asya yakasında. Boğaziçindeki evlerin aralarından denize açılan boşluklar... Gerçi buradaki boşluk bir şekilde kapatılmış ama olsun...

ANADOLU HİSARI’NIN YANINDA DA YÜZÜLÜR

Anadolu Hisarı’nın sağ yanında da denize sıfır noktasında büyük bir boşluk var. Buradan da denize girmek mümkün.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

BEYKOZ’DA MERDİVENDEN ATLAMAK ÜNLÜ

Beykoz, Boğaz’ın son noktası. Burada denize girenler çok daha fazla. Ya teknelerin içinden suya atlıyorlar ya da kıyıdaki demir parmaklıklardan. Sadece kendileri serinlemiyor, seyredenlere de görsel bir şölen sunuyorlar.

Buradaki alan çok geniş ve büyük bir havuz gibi kıpırtısız. O nedenle çok fazla rağbet görüyor. Diğer yerlere kıyasla daha korunaklı. Suya girenlerin sayısı insana güven duygusu veriyor. Geniş bir alan olmasından dolayı da İstanbul Boğazı’nın bilinen son dalyanı Beykoz’a kuruluyor.

Paşabahçe de Boğaz’dan denize parasız ve teklifsiz girilebilecek noktalardan.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

KAVAKLARI UNUTMAYALIM

Anadolu Kavağı ve Rumeli Kavağı’ndan da teknelerin bağlı olduğu noktalardan suya atlayarak serinlemek mümkün. Her iki nokta da boğazın girişi olduğu için açılmak çok tehlikeli olsa da suyu çok berrak ve mantara şaheser…

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

BOĞAZ’DA DENİZE GİRMEYE SEVDALI BİR DE GRUP VAR

“Open Water” grubu, Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışları’na katılan, amatör ve profesyonel olarak yüzme sporu ile ilgilenen üyelerden oluşuyor. Bu grup için Boğaziçi yarışları bir tutku. Seçmelerine katılıp, geçtikleri zaman, onlar için hayat başlıyor.

Yarış parkuru mu? Ha o Asya yakasında Kanlıca’dan başlayarak, Avrupa Yakasında Kuruçeşme’de son buluyor.

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

KANDİLLİ’DEN SELAM OLSUN

Kandilli İskelesinin önünden de denize girdikleri var. Genellikle vapur iskelelerinin bulundukları noktaları tercih ediyorlar.

Onlar için mevsimin bir önemi yok. Boğaz’ı kendilerine mesken edinmişler. Kışın Kuzguncuk’ta, yazın Salacak’ta denize giriyorlar. Çoğunda eşleri kendilerine eşlik ediyor. Kışın sahilde yaktıkları ateşte ısınıyorlar. Kışın kıyafetleri, aksesuarları bu sporu destekler nitelikte. Boğaz’daki denize giriş fotoğrafları bol bol çektirip, sosyal medya hesaplarında paylaşıp nispet yapıyorlar. Eee çok haklılar...

İstanbul Boğazı'nda kulaç attıran kıyılar

ELBETTE BAŞKA YERLER DE VAR

Hoş, dilerseniz İstanbul’da Büyükçekmece’de, Silivri’de, Şile ve Tuzla'da da denize ücretsiz girebilirsiniz ama biz burada sadece Boğaz’ı baz aldığımızdan onlara hiç değinmedik.