Coğrafi işaretli ürünler kalkınmayı artırıyor

ATO, Ankara'da 2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi'ni düzenlendi. Zirveye 3'üncü gün katılanların konuşmaları damga vurdu. Bu kısımda coğrafi işaretlerin artırılması gerektiği, koruma altına alınmaları ve ekonomiye sağlayacakları faydanın da düşünülmesi gerektiği üzerinde duruldu.
Coğrafi işaretli ürünler kalkınmayı artırıyor

 2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi'nin “Yerel Yönetimlerin Coğrafi İşaretlerin Korunmasındaki Rolü” başlıklı son oturumunun konuşmalarında coğrafi işaret konusunda yapılacak daha çok şey olduğu vurgusu yapıldı.


"ANKARA'DA 12 TESCİLLİ ÜRÜN ÇOK AZ. EN AZ 80 TANE OLMALI"

Konuşmasında coğrafi işaretli ürünlerin tescillenmesi ile kültürün tarihe daha net biçimde yazıldığını vurgulayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Ankara'da şu anda 12 tane tescilli ürün var ve bu çok az. En az 70-80 tane olması lazım. Şöyle de bir yanlışlık yapıyoruz; coğrafi işaret dediğimiz zaman sadece tattığımız şeyler değil somut olmayan kültür mirasımızı da coğrafi işaretle tescil edebiliriz. Somut olmayan kültür mirası, bana göre hepsinden daha önemlidir." ifadelerini kullandı.

"COĞRAFİ İŞARET ÜRÜNÜ KORUYOR VE KAZANÇ SAĞLIYOR"

Mansur Yavaş ise coğrafi işaret tescilinin binlerce yılda oluşan kültürün gelecek nesillere aktarılması ile bir yandan kültürü koruduğunu, diğer yandan üretim yapan insanların kazanç elde etmesini sağladığını aktardı.

"TESCİL ETMEDİKÇE ÜRÜNLERİMİZE BAŞKA ÜLKELER SAHİP ÇIKIYOR"

Ankara Valisi Vasip Şahin şunları söyledi"Bugün bizim Manisa'nın meşhur üzümü, Avrupa raflarında 'Sultanas üzümü' diye geçiyor ve Yunanlar buna sahip çıkmış. Neredeyse baklavayı da sahiplendiler. Sarmamız da dahil, Yunanlar ya da başka milletler tarafından sahiplenilmeye başlanılmış. Belki biz bu yolda biraz geciktik ama hamdolsun farkına vardık ve farkındalık gelişti."


“KATMA DEĞER ÜRETEBİLECEK YEREL ÜRÜNLERE YÖNELMELİYİZ”

Oturum konuşmaçısı olan Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, konuşmasında yerel yönetimlerin, ilçe belediyelerinin, kaymakamlıkların, ticaret ve sanayi odalarının coğrafi işaretlerin tescil edilmesi, tanıtılması, dünyaya arz edilmesi konusunda büyük görevleri olduğunu söyledi.

"SOMUT OLMAYAN KÜLTÜR MİRASLARI DA TESCİLLENEBİLİR"

Ankara’nın somut olmayan kültürel miraslara sahip olduğuna dikkat çeken Balcı, “Dünyada yüzlerce örneği olan bir ürün yerine katma değer üretebilecek somut ve somut olmayan tarihi, kültürel ve yerel ürünlere yönelmeliyiz. Ankara’mızın sahip olduğu bu değerleri marka haline getirip, dünyaya ulaşmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLERİ KORUMAK ÇOK ZOR”

Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Türkiye’nin binlerce lezzetin yetiştiği bereketli bir coğrafyada olduğunu ve pek çok ürünün yetiştiğini anlattı.

Türkiye’nin kendi tohumu ve hayvan ırkını kaybettiğini kaydeden Yaşar, “Aşırı gübre kullanarak toprağımızın verimini düşürdük. Eğer coğrafi işaretli Ankara simidinden başlamak istiyorsak işe buğdayı, susamı doğru üretmekle başlayacağız. Coğrafi işaretli ürünleri oluşturmak kolay fakat korumak çok zor. Hem üreticiyi hem de tüketiciyi memnun edecek bir sistem yapmalıyız. Bu ürünleri ne kadar çoğaltırsak Türkiye’nin ekonomisi de o kadar büyür.” dedi.

“COĞRAFİ İŞARETLER KÜRESELLEŞMENİN YERELE VERECEĞİ ZARARA KARŞI BİR KORUMA ARACIDIR”

Kalecik Belediye Başkanı Duhan Kalkan, “Taşrada coğrafi işaret tescilinin en önemli ayağı kırsal kalkınmadır. Coğrafi işaret kırsal kalkınmada küreselleşmenin geleneksel, yerel ürünlere vereceğe zarara karşı bir korunma aracıdır. Üreticinin pazara daha kolay ulaşabilmesi, istihdam yaratılması ve refah seviyesinin yükseltilmesinde coğrafi işaret ve kırsal kalkınma kavramı birbirinden ayrı düşünülemeyen kavramlardır.” diye konuştu. Kalkan, daha etkili politikalarla Kalecik karası üzümünü dünyada daha tanınır bir noktaya taşımayı hedeflediklerini söyledi.

“ÜLKEMİZE, İNSANIMIZA, TOPRAKLARIMIZA GÜVENİYORUZ”

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran ise 40’ı aşan ülkenin temsilcilerinin alım heyetleri olarak fuarda yer aldığını bildirdi. Vatandaşların oturumlara ve fuara olan yoğun ilgisinden çok mutlu olduklarını vurgulayan Baran, “Temel amacımız coğrafi işaretli ürünlerin ticarileşerek Anadolu’dan dünyaya pazarlanması konusunda farkındalık oluşturmaktı. Bunu hakkıyla başardık. Yöresel ürünlerimizin ekonomik değer haline dönüştürülmesi uzun bir yolculuk. ATO olarak, coğrafi işaretli ürünlerin dış pazara açılması ve Ankara’nın ekonominin başkenti haline dönüşmesi yolculuğunda önemli bir görev üstlendik. Hedefimiz, coğrafi işaretli ürünlerin 200 milyar dolara yaklaşan dünya pazarından 20 milyar dolarlık pay alabilmek. Bu rakama rahatlıkla ulaşabileceğimizi biliyoruz. Ülkemize, insanımıza, topraklarımıza güveniyoruz.” ifadelerini aktardı.