Brexit, AB'den sonra en çok Türkiye'yi vuracak

Piyasalarda tedirginlikle beklenen Brexit sonrasının Türkiye ekonomisine etkileri ile hakkında bir rapor yayınlandı. DEİK ve Aston Üniversitesi iş birliğiyle hazırlanan “Brexit, Türkiye-Birleşik Krallık-AB İlişkilerinde Siyasi ve Ekonomik Riskler ve Fırsatlar” adlı raporda ihracatımızın yüzde 24 küçüleceği belirtiliyor.
Brexit, AB'den sonra en çok Türkiye'yi vuracak

İngiltere, Türkiye'nin en fazla ticaret yaptığı 6'ncı ülke. Bu nedenle Brexit'in etkileri merak konusu.


Birleşik Krallık Maliye Bakanı Sajid Javid, ülkenin ekim ayının sonunda Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılacağını söylerken, Brexit’in Türkiye ekonomisine olası etkileriyle ilgili kapsamlı bir rapor yayınlandı. Raporda, Türkiye'nin Brexit’ten dolayı en fazla kayıp yaşayacak AB dışındaki ülkeler arasında en tepede olduğu yazıyor.

TÜRKİYE'NİN İHRACATI YÜZDE 24 KÜÇÜLECEK

Raporda anlaşmasız Brexit senaryosunda Türkiye’nin İngiltere’ye yaptığı ihracat yüzde 24 küçüleceğine vurgu yapıldı.

Raporda görüşlerine yer verilen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-İngiltere İş Konseyi Başkanı Remzi Gür, Birleşik Krallık firmalarının, son 15 yıllık dönemde Türkiye’de 10 milyar doları aşkın yatırım yaptığına dikkat çekerek, “2018 yılı itibariyle 18.6 milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticaret  hacmi çerçevesinde Birleşik Krallık, ülkemizin en büyük ikinci ihraç pazarı konumundadır.” dedi.


"TÜRKİYE İÇİN UZUN VADEDE FIRSATLAR VAR"

Aston Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaprak Gürsoy tarafından hazırlanan raporda anlaşmasız Brexit senaryosunda Türkiye’nin Birleşik Krallık'a yaptığı ihracatın yüzde 24 küçüleceği vurgulandı. Raporda ayrıca Türkiye için özellikle uzun vadede Brexit’in bazı alanlarda ekonomik fırsatlar da yaratabileceğine dikkat çekildi.

"BİRLEŞİK KRALLIK GIDA İTHAL EDEBİLİR"

Raporda, kısa vadede Birleşik Krallık’ın AB’den ithal ettiği tarım ürünlerindeki düşüşü telafi etmek için Türkiye gibi coğrafi olarak yakın ülkelere özelikle sebze ve meyve ithalatı için yönelmesinin de olası olduğu da yer aldı.

"3 BİN İNGİLİZ ŞİRKETİ TÜRKİYE'DE"

Raporda Remzi Gür’ün görüşleri yer aldı. Yazısında, Gür, "İngiltere, Türkiye’nin çok uzun yıllardan beri en güçlü müttefiklerinden biri ve bu ikili ilişkilerin tarihi 1500’lü yıllara kadar uzanıyor. Özellikle 3 bine yakın İngiliz sermayeli şirketin Türkiye’de faaliyet gösterdiğini ve İngiltere’nin ülkemizdeki yatırımcı ülkeler arasında ilk 3’te yer aldığını göz önünde bulundurursak Brexit sürecinin iki ülke ilişkileri için önemini daha iyi anlayabiliriz." dedi.

BİRLEŞİK KRALLIK FİRMALARININ YATIRIMLARI SON 15 YILDA 10 MİLYAR DOLARI AŞTI

Remzi Gür, raporda şunları yazdı: "2018 yılı itibariyle 18.6 milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticaret hacmi çerçevesinde Birleşik Krallık, ülkemizin en büyük ikinci ihraç pazarı konumundadır. Britanya firmaları, son 15 yıllık dönemde ülkemizde gerçekleştirdikleri 10 milyar doları aşkın yatırımla, ülkemizde yatırım yapan ülkeler arasında dördüncü sırada gelmektedir. Dolayısıyla İngiltere’nin diğer ülkeler ile yapacağı anlaşmalarda da Türkiye’nin ticari ortak olarak dahil olmasının her iki ülke açısından fayda sağlayacağını düşünüyorum."

RAPORDAN SATIR BAŞLARI

Birleşik Krallık’ın Haziran 2016’da bir referandum yaparak AB’den çıkma kararı alması, Avrupa’nın yaşadığı badirelere bir yenisini daha eklendi.

Referandum tarihinden bu raporun yazıldığı Temmuz 2019’a kadar Brexit’in bir sonuca bağlanmaması, durumu daha da çetrefilli bir hale getirmiş, sert Brexit olarak adlandırılan, Birleşik Krallık’ın AB’den bir anlaşmaya varmadan ayrılma ihtimalini kuvvetlendirdi.

Brexit süreci ve alternatif gelecek senaryoları AB ve Birleşik Krallık’a siyasi ve ekonomik olarak derinden etkileyecek.

Kurulduğu ilk yıllardan beri AB ile yakın ilişkileri bulunan,adaylı süreci devam eden ve 1996 yılından beri Gümrük Birliği üyesi olan Türkiye’de kaçınılmaz olarak Brexit sürecinden etkilenecek ülkeler arasında.

Brexit’in 15 yıl gibi uzun bir vadede nasıl sonuçlar doğurabileceği sadece tahminlerle öngörülüyor. Ancak bu rapor geçerliliğini koruyacak. Zira, Brexit süreci tarihsel bağlamda, 1970’lerden bu yana ve hem siyasi hem ekonomik boyutlarıyla, kapsamlı bir şekilde ele alındı.

Bu niteliğiyle rapor, Ekim 2019’da gerçekleşmesi beklenen Brexit sonrasında, Türkiye, Birleşik Krallık ve AB ilişkilerini anlamlandırmaya ve risklerin nasıl fırsatlara çevirebileceğini açıklamaya uzun bir süre yardımcı olacak.

Birleşik Krallık Türkiye için önemli bir ticari ortak ve Türkiye’nin İngiltere pazarında Gümrük Birliği’nden dolayı rekabet üstünlüğü vardı.

Anlaşmasız Brexit senaryosunda bu üstünlük ortadan kalkacak ve Türkiye’nin İngiltere’ye yaptığı ihracat yüzde 24 civarında küçülecek.

Türkiye Brexit’ten dolayı en fazla kayıp yaşayacak AB dışındaki ülkeler arasında en tepedir. Bununla birlikte özellikle uzun vadede, Türkiye’nin hizmet ve tarım sektörlerinde İngiltere ile daha kapsamlı ticaret yapabilme, DYY olanaklarını geliştirebilme ve AB ile BK arasında varılacak ticari anlaşmayla AB ile Türkiye arasında şablon olarak kullanabilme fırsatı var.

Brexit, başta ticaret olmak üzere ekonomik alanda da Birleşik Krallık, ABve Türkiye’ye etki edecektir. Birleşik Krallık’ın en büyük ticari ortağıyla yollarını ayırması, doğrudan yabancı yatırım, işçi sayıları, yönetmelikler, sterlinin değeri ve finansal sektör üzerinden etki edecek.

Birleşik Krallık hükümetinin kendi modellemesine ve alternatif senaryolara göre Brexit, İngiltere GSYİH’na 15 yıl içinde maksimum yüzde 10,7 ila minimum yüzde 0,9 oranında negatif etki yapacak.

Brexit’in Türkiye’ye eknomik etkilerine bakıldığında ise, özellikle kısa vadede sert Brexit koşullarında Türkiye’nin Birleşik Krallık pazarındaki rekabet üstünlüğünü kaybetmesi, gümrük vergisi ve bariyerlerin yükselmesi ve tedarik zincirinde sorunlar öngörülüyor.

Brexit’in Türkiye’ye ekonimik etkileri azımsanmayacak derecede olacak; 2018 yılında Türkiye’nin en fazla ticaret yaptığı ilk 10 ülke içinde İngiltere 6'ncı sırada bulunuyor. 2018 yılında Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 50’si, ithalatının ise yüzde 40’ı AB ile gerçekleşti.

Ticarette son 10 yılda, toplamda senelik ticaret hacmi 16 milyar euroya yaklaşan İngiltere, AB ile ticarette hep ilk dört ülke arasında bulunuyor. Birleşik Krallık ile ticaretin Türkiye açısından önemli ticaret dengelerine bakarak daha da iyi anlaşılabilir.

Yine son 10 yıl içerisinde (2009 yılı haricinde) Birleşik Krallık, Türkiye için Almanya’dan sonra ikinci en büyük pazar oldu. 2016 yılında ihracat 10,5 milyar euroya geçmiş, 2018 yılında ise 9,5 milyar civarında gerçekleşti.

Ayrıca Türkiye’nin sürekli olarak ticaret fazlası verdiği sayılı AB ülkesinden biri olan İngiltere, bu açıdan bakıldığında da en çok önemli ortak.

Türkiye 2018 verilerine göre Birleşik Krallık’ın dünyadan ithalatında elektronik, elektrikli makinalar ve kablolar, hazır giyim, ev tekstili, alümünyum ve demir çelik ürünlerinin bir kısmında ilk 5 ülke arasında yer alıyor.

Ayrıca yüzde 25’lik pazar payıyla çamaşır makinesinde Birleşik Krallık pazarında lider konumunda. 2005-2018 döneminde Türkiye’ye Birleşik kralık’tan 9 milyar dolar civarında yatırım geldi.

Aynı dönemde de Türkiye’den Birleşik Krallık’a yatırım ise 2.3 milyar dolar euro dolayında bulunuyor.

Brexit sonrası, Birleşik Krallık ile AB arasında yapılacak anlaşmanın niteliğine göre Türkiye için en büyük ekonomik risk Gümrük Birliği avantajının yitirilmesinden kaynaklanıyor.

Anlaşmasız sert Brexit koşullarında,Türkiye’nin ihraç edeceği ürünlere uygulanacak vergilerin ve prosedürlerin artması dışında ikinci bir risk Birleşik Krallık’ın rakip ülkelere uyguladığı gümrük bariyerlerini indirmesidir.

Sıfır gümrük koşullarının dışında kalan sektörlerde açıklanan vergi oranlarına göre Birleşik Krallık örneğin kara taşıt araçlarında yüzde 6 ile yüzde 22 arasında ve tekstil ve hazır giyimde yüzde 2,5 ile yüzde 12 arasında gümrük vergisi uygulayacak.

Türkiye’nin rekabet üstünlüğü olan bu alanlara ihracatımız darbe alacaktır. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın hazırladığı bir araştırma raporuna göre sert Brexit koşullarında ihracat oranlarında en büyük kayıp yaşayacak AB dış dışı ülkeler arasında Türkiye en başta gelmektedir.

Gümrük tarife oranlarında yüzde 3,5 civarında bir değişiklik ve Türkiye’nin Birleşik Krallık’a yaptığı ihracatın yüzde 24 oranında düşmesi öngörülüyor.

Türkiye için özellikle uzun vadede Brexit’in dört alanda bazı ekonomik fırsatlar da yaratacağı düşünülebilir. Fırsat hanesine ilk olarak imtiyazlı ve tercihli ticaret olanakları yazılabilir.Gümrük Birliği hizmet ve tarım sektörlerini kapsamadığı için, bu iki sektörde Birleşik krallık ile Türkiye arasında bir serbest ticaret anlaşması yapmak mümkün.

Kısa vadede Birleşik Krallık’ın AB’den ithal ettiği tarım ürünlerindeki düşüşü telafi etmek için Türkiye gibi coğrafi olarak yakın ülkelere özelikle sebze ve meyve ithalatı için yönelmesi olasılık. Bugünkü durumda işlem görmemiş gıda ürünleri Gümrük Birliği dışında. Buna rağmen sebze ve meyve ithalatı 276 milyon euro civarındadır ve toplam Birleşik Krallık’a yapılan ihracatın yüzde 3’e yakın bir oranını kapsıyor. Bu oran artırılabilir ve birlik dışında kalan sektörler öne çıkırılabilir.

TÜRKİYE'NİN İNGİLTERE'YE SATTIĞI VE ALDIĞI İLK 10 ÜRÜN
İHRACAT ÜRÜNLERİ
Kara ulaşım araçları: 2.276.456.125 euro
Giyim eşyası ve aksesuarları: 1.636.803.293 euro
Elektrik makinaları ve cihazları: 1.137.982.266 euro
Altın,parasal olmayan: 510.189.963 euro
Tekstil ürünleri: 452.919.446 euro
Demir ve çelik: 393.399.209 euro
Haberleşme,ses kaydetme cihazları: 353.013.215
Demir,çelik,bakır,nikel,alüminyum: 295.539.114 euro
Meyve ve sebzeler: 275.576.126 euro
Kağıt, karton ve kağıt hamurundan eşya: 192.564.453 euro
İTHALAT ÜRÜNLERİ
Güç üreten makineler ve araçlar: 1.273.597.163 euro
Altın,parasal olmayan: 1.239.988.632 euro
Metal cevherleri,döküntüleri,hurdaları: 794.873.658 euro
Kara ulaşım araçları: 613.823.761 euro
Tıp ve eczacılık ürünleri: 237.850.044 euro
Diğer genel endüstri makine/cihazların aksamları: 190.117.812 euro
Demir ve çelik: 178.774.393 euro
Organik kimyasal ürünler: 152.091.045 euro
Elektrik makinaları,cihazları ve aletleri: 147.345.654
Mesleki,ilmi,kontrol alet ve cihazlar: 124.352.060 euro