Yüksek Kaldırım'da kan ağlayan esnaf turizme yöneldi

İstanbul’da Tünel ile Karaköy arasında kalan, tabelacı, etiket, isimlik, rozet, kokart ve plaket atölyelerinin ve teşhir dükkanlarının bulunduğu Yüksek Kaldırım Caddesi tabelacılık mesleğinin eski iş gücünü kaybetmesinden dolayı artık turistik eşyaların satıldığı bir çarşıya dönüşüyor.
Yüksek Kaldırım'da kan ağlayan esnaf turizme yöneldi

YÜMSEK KALDIRIM'IN ÇEHRESİ DEĞİŞİYOR

Yokuşta kendileri ile görüştüğümüz işletme yetkililerinin bir kısmı başka bir işe başlamanın tedirginliği ile eski mesleği sürdürmekte kararlı, bazıları turistik eşya satmaktan memnun, bazıları da değişime uğramış ama yine de keyfi yerinde değil. Hepsinin ortak noktası caddedeki değişim rüzgarlarının etkisinde kalıp yeni gelişmelere göre yol almaları.


PLAKETÇİLERDEN TURİSTİK EŞYA SATICILARINA

Beyoğlu, Şişhane, Galata Kulesi ve Karaköy’ün ortasında kalan cadde turistlerin yoğun geçiş noktası konumunda. Hem tabelacılık mesleğini icra edenlerin esnaflıklarını sonlandırıp, işyerlerini kapatmasından hem de turistlerin geçiş yolu üzerinde bulunmasından dolayı plaketçilikten turistik eşya satıcılığına doğru hızlı bir dönüş yaşıyor.

YOKUŞUN KIDEMLİSİ ÜÇ KUŞAKTIR PANTOGRAFÇI

Yüksek Kaldırım Caddesi’nde 60 yıldır aynı adreste bulunan küçük ama şirin dükkanda önce dedesi, sonra babası, şimdi de kendisi pantografçı olarak çalışan Selahattin Demir, tüm bu değişime karşı tüm güçleriyle direndiklerini belirterek kararlı bir şekilde “Biz hiçbir yere gitmiyoruz, mesleği de bırakmıyoruz” diyor.

KRUZ GEMİLERİNİN TEKRAR ÇALIŞMASINI BEKLİYORUZ

Eskiden tabelacı olarak çalışan ve artık iş potansiyeli azaldığı için kapanan dükkanı sahibinden kiralayarak 2 yıldır eşarp, Hereke halı ve kilim desenli çanta gibi turistik eşyalar satan Bayram Şener “Eskiden tabelacılar vardı, şimdi turistik eşyacılar var ama bizim için de işler çok iyi gitmiyor. Galataport’daki inşaat dolayısı ile eskiden limana yanaşan kruz gemileri artık gelmiyor ve o turist potansiyelinden eskisi gibi yararlanamıyoruz. Tabii ki bu inşaat gerekli, bitince İstanbul’un değerine değer katacak ama bu arada gemiler kendilerine başka liman bulacak diye endişeleniyor ve sabırla inşaatın bitmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.


DEĞİŞİMDEN MEMNUNUZ

Hediyelik eşya satıcısı Durmuş Yılmaz ise 10 yıldan bu yana caddede bulunduklarını, eskiden atölyecilik yaptıklarını ama 3 yıl önce sektör değiştirdiklerini, yaşanan değişimden memnun olduklarını, dükkanlarına turistlerin ilgisini çekecek yeni ürünler getirmenin heyecanı ile koşuşturduklarını ve işlerini keyifle yürüttüklerini ifade etti.

ORHAN VELİ’NİN YÜKSEK KALDIRIM’I BUGÜN DE HAREKETLİ

Levent Yüksel’in sesinden aşina olduğumuz şarkının sözlerinde Orhan Veli’nin “Kim söylemiş beni / Süheyla'ya vurulmuşum diye / Kim görmüş ama kim Elene’yi öptüğümü / Yüksek Kaldırım’da güpe gündüz…” dediği gibi cadde dün de bugün de hep cazibe merkezi…

-EKOPARA ÖZEL HABER-