15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü dünyada ve Türkiye’de tüketici hakları konusunda ortak bir bilinç oluşturmak için bir fırsat doğuruyor.
SERBEST PİYASADA TÜKETİCİNİN KENDİSİ İÇİN YAPABİLECEKLERİ VAR
Tüketiciler devlet tarafından korunarak meyve ve sebzeyi en ucuza yelmesi için ya da bir çok konuda sağlıklı beslenmesi için tedbirler alınarak üzerine titrenen kesimi oluşturuyor. Bu büyük kitlenin de yapabilecekleri var.
BİLİNÇLİ OLMAK
Tüketiciler bilinçli olarak piyasayı kontrol edebilirler. Etiketteki talimatlar ve "son kullanma tarini" okuma alışkanlığı kazanarak daha sağlıklı alışveriş yapabilirler.
TUZAKLARDAN UZAK DURMAK
Tüketiciler, özellikle sosyal medya hesaplarında kampanya adı altında sunulan tuzaklara karşı dikkatli olarak kötü niyetli kişilerin haksız kazanç sağlamasını önleyebilirler.
SORGULAMAK
Her karşılaştığı fiyat ya da kalite ile ilgili idealini arayarak kendi bütçeleri konusunda titiz davranmaları piyasadaki mal ve hizmet kalitesine olumlu yansıyacaktır.
ŞİKAYET ETMEK
Devletin ilgili birimleri ve önceden belirlenmiş telefon numaralarını kullanarak şikayet etme mekanizmasını kullanmaları yetkililerin harekete geçmesini sağlayacaktır.
ACELE VE PANİKLE ALIŞVERİŞ YAPMAMAK
Araştırmalar gösteriyor ki dalgınlar, acelesi olanlar ve panikle hareket edenlerin yaptığı alışveriş denetimsiz, hesapsız ve adil olmayabiliyor. Bu nedenle yaptığımız her alıma kaliteli bir zaman harcamalı ve aceleye getirmemeliyiz. Sanal ortamlarda kredi karti kullandığınız alışverişlerde de bu gibi durumlarda dolandıcıları farkedemeden paramızı kaptırabiliyoruz.
HAKLARININ FARKINDA OLMAK
Bilinçlenme kısmına da girebilecek "haklarının farkında olmak" konusu tüketicilerin hiç ummadıkları yerde devreye girerek kazanç sağlamalarına ya da daha az zarar etmelerine neden olacaktır.
Bu konuda tüketici mahkemeleri ve tüketici hakem heyetlerine yönelik başvuruların yıllar içerisinde gözle görülür bir ivme yakalamasının da memnuniyet verici olduğunu anlatan Ömer Faruk Petek, tüketicilerin yasalarla korunmasının önemini şu sözlerle anlatıyor:
“Tüketiciler ülke ekonomilerinin sayı olarak en büyük aktörü olmasına karşın aynı zamanda en örgütsüz, en bireysel aktörüdür. Bir hizmet veya mal son kullanıcısına ulaşana kadar birçok sözleşmenin konusu olur, aracılar diyebileceğimiz farklı kişilerin elinden geçerek tüketiciye ulaşır. Son kullanıcı, diğerlerinden farklı olarak bu malı tekrar satmak için veya bir şey üretmek için değil tüketmek amacıyla satın alır. Bu anlamda, bir tüketicinin aldığı tüm ürünler veya alışveriş yaptığı tüm satıcılar hakkında derinlemesine bir bilgisinin olmasını beklenemez. Bu yüzden, serbest piyasada tüketici olarak işlem yapanların diğer aktörlere göre daha fazla korunması gerekir. Bu aynı zamanda, serbest piyasanın sağlıklı işlemesinin, bir diğer ifadeyle serbest piyasa kuralları çerçevesinde adil bir rekabet ortamının sağlanmasının da bir gereğidir.”
-ÖZEL HABER-