Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Macar mevkidaşı Peter Szijjarto ile görüştükten sonra düzenlenen ortak basın toplantısında gazetecilerin enerji konusunda AB ile Rusya'nın ilişkilerine yönelik sorularını cevaplandırdı. AB ile Rusya'nın enerji hususunda daha önce yoğun bir iş birliği olduğunu belirten Lavrov, şu anda bu şekilde diyaloğun dondurulduğunu ifade etti.
"TÜRK AKIMI SADECE TÜRK-RUS PROJESİ DEĞİL"
Ukrayna'nın doğalgaz taşıma sisteminin endişe verici olduğunu ve transit ülke olarak güvensizliğini ortaya koyduğu için Rus enerji firması Gazprom'un Avrupalı ortakları ile Kuzey Akım hattını kurduğunu ifade eden Lavrov, "Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattının da inşaatına başlandı. Gerekli bütün izinler alındı. Ayrıca Türk Akım doğalgaz boru hattı sadece Rus-Türk projesi değil, ilgilenen ülkeler için AB’nin katılımıyla da bir proje olabilir." şeklinde konuştu.
TÜRK AKIM VE KUZEY AKIM 2 GİBİ DOĞALGAZ PROJELERİ AVRUPA İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİP
Rus enerji şirketi Gazprom'un Başkan Yardımcısı Aleksandr Medvedev, Avrupa'da doğalgaz talebinin artarak devam ettiğini belirterek, "Bu nedenle, artan talebin karşılanması için Türk Akım ve Kuzey Akım 2 gibi doğalgaz projeleri Avrupa için hayati öneme sahiptir." dedi.
Artan doğalgaz talebi nedeniyle Avrupa'da yeni doğalgaz rotalarının öneminin giderek arttığına işaret eden Medvedev, "Gazprom olarak Avrupa'ya doğalgaz ihracatımızda bu yıl da rekor kıracağız. Bu rekor, bizi 204,5 milyar metreküpe yaklaştıracak. Bu nedenle, artan talebin karşılanması için Türk Akım ve Kuzey Akım 2 gibi doğalgaz projeleri Avrupa için hayati öneme sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.
Rus gazını Türkiye'ye, Türkiye üzerinden de Avrupa'ya taşıyacak Türk Akım doğalgaz boru hattı her biri yıllık 15,75 milyar metreküp kapasiteye sahip iki hattan oluşacak. Maliyeti 10 milyar avro civarında olması beklenen Kuzey Akım 2 projesiyle ile de yılda 55 milyar metreküplük Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya sevk edilmesi planlanıyor.
Gazprom geçen yıl Avrupa'ya 194,4 milyar metreküp doğalgaz ihraç ederken, söz konusu gazın yaklaşık yüzde 30'u Ukrayna üzerinden sevk edilmişti.