Para Politikası Kurulu toplantısının gündemi: Faiz

Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) perşembe günkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinde artış yapacağını tahmin ediyor.
Para Politikası Kurulu toplantısının gündemi: Faiz

Ekonomistler, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında (politika faizi) artış bekliyor. Ekonomistlerin tahminlerinin medyanı 425 baz puan. Ekonomistler en yüksek 725 baz puanlık, en düşük ise 275 puanlık artış tahmininde bulunuyor.


GÖZLER PARA POLİTİKASI KURULUNUN TOPLANTISINDA

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu, muhtemel faiz artışının aslında enflasyondaki son seviyeye bir tepki olarak düşünülebileceğini, bir anlamda sinyal etkisi taşıyacağını belirtti.

FAİZ ARTIŞI BEKLENTİSİ


3 Eylül'deki yüksek enflasyon rakamlarından sonra TCMB'den gelen yönlendirmenin kesin bir faiz artışı olacağına işaret ettiğini söyleyen Saltoğlu, "Şahsen 500 puan kadar yüksek bir artış beklemiyorum. Ama 300-350 baz puan arası bir artış sanki daha makul geliyor. Yoksa özellikle makroekonomik olarak çok özel bir etkisi olmayabilir gelinen noktada. Kur ataklarına belki çare olmaz ama kur dalga boylarının belirli bir oranda sınırlanmasına faydalı olabilir." diye konuştu.

Saltoğlu, burada piyasanın, TCMB'nin tepki verip veremeyeceğine ilişkin kafa karışıklığını sınamış olacağını ifade ederek, "Gelinen nokta itibarıyla zaten kredi ve mevduat faizleri bu seviyedeyken TCMB'nin faiz artışı illa bu faizleri de ileri itecek diye bir sonuç da çıkarmamak lazım." dedi.

ORTA VADELİ PROGRAM (OVP) DA GÖZETİLMELİ

Turkish Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Baki Atılal da TCMB'nin son faiz kararında sözlü yönlendirme (forward guidence) olarak "koruma" dediğini, geçen haftaki açıklamasında ise "parasal duruş yeniden şekillendirilecektir" demesiyle birlikte oluşan faiz artışı beklentisinin, hem 10 yıllık tahvil faizlerinde hem de kurda gerilemeye neden olduğunu söyledi.

Üstelik bu dönemde dolar endeksinin 95-95,5 bandına yerleşirken, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin de yüzde 2,83'ten 2,95'lere yükseldiğini belirten Atılal, 10 yıllık ve gösterge tahvil faizi farkının 5,05 puan seviyesinde bulunduğunu ifade etti.

Atılal, "Merkez Bankasının kötüleşen dolar/TL kısa vade zımni oynaklık oranlarını, TÜFE-ÜFE enflasyon beklentilerini göz önüne alarak, yıllık TÜFE'nin yüzde 17,90 seviyesinde olmasına karşın politika faizinin yüzde 17,75'te bulunması ve bunun da pozitif reel faiz sunmadığını görerek ve de Orta Vadeli Programı (OVP) da gözeterek TCMB'nin politika faizinde 250 baz puanlık artış yapmasını beklemekteyiz." diye konuştu.

Faiz artışı ile kısa vadede sıcak paranın çekebileceğini dile getiren Atılal, gelişmekte olan pazarlar arasında oluşan olumsuz algının hafifletilmiş olacağına dikkati çekti.

FİYAT VE FİNANSAL İSTİKRAR AÇISINDAN DENGE SAĞLANMALI

İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin ise Merkez Bankasının enflasyonda yaz aylarında yüzde 16 civarında bir zirve oluştuktan sonra, enflasyonun düşüşe geçeceği beklentisi olduğunu belirtti.

Ağustos ayında döviz kurlarında yaşanan hareket sonrasında enflasyonun şimdiden yüzde 18'e yükseldiğini ve gelecek aylarda da yüzde 20'ye ulaşma ihtimali olan bir senaryonun söz konusu olduğunu ifade eden Sezgin, "Bu doğrultuda, Merkez Bankasının Ağustos ayı enflasyon verisi sonrasında yayımladığı duyuruda gerekli para politikası tepkisinin verileceği ve para politikası duruşunun yeniden şekillendirileceği mesajının faiz artırımı da içeren bir karara işaret ettiğini düşünüyoruz. Fiyat istikrarına yönelik olarak parasal duruş sıkılaştırılırken, finansal istikrar açısından ise destekleyici bir duruş oluşturulması böyle dönemlerde arzu edilen denge olmaktadır." dedi.

Sezgin, Ağustos ayı ortasından bu yana Merkez Bankasının bankalara likiditeyi bir haftalık repo ile yüzde 17,75 faizden değil, yüzde 19,25 seviyesindeki gecelik faizden verdiğini ve pratikte 150 baz puanlık sıkılaşmanın hayata geçirilmiş durumda olduğunu dile getirdi.

KOMUOYU BU TOPLANTIYA ODAKLANDI

QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, bu toplantının son yılların en kritik toplantısı olduğunu, bankacısından sanayicisine, esnafından hatta ev hanımına kadar herkesin bu toplantıya odaklandığını söyledi.

Ülke risk priminin son PPK'nın yapıldığı Temmuz ayından bu yana 200 baz puanın üzerinde arttığını dile getiren Kanlı, şu değerlendirmelerde bulundu: "Enflasyonun da, Eylül ayı tahminlerini baz alarak 300 baz puan civarı arttığını göz önünde bulundurursak TCMB'nin yüzde 17,75'in üzerine 500 baz puanın üzerinde bir artış yapması gerek diye düşünüyorum."