Erdoğan: Faiz enflasyonun anasıdır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hak-İş Genel Kurulu'ndaki konuşmasında Merkez Bankası'ndaki görev değişimine değinerek, "Orada tıkanıklık vardı, bedelini tüm ülke birlikte ödüyorduk." dilerek, faizin enflasyonu tetiklediğini dile getirdi.
Erdoğan: Faiz enflasyonun anasıdır


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HAK-İŞ 14’üncü Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Demokrasimizi daha ileriye taşıyacak, ekonomimizi sıkıntılarından kurtarıp daha da güçlendirecek, bizi hedeflerimize yaklaştıracak reformları kararlılıkla hayata geçireceğiz. Birileri istediği veya birileri sürekli gündeme getirdiği için değil, milletimizin beklentilerini karşılamak ve kendi programlarımızı hayata geçirmek için değişimi kesintisiz sürdüreceğiz.” dedi.

İHRACAT HEDEFİ 200 MİLYAR DOLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında ekonomiyi genel olarak değerlendirerek “Şu anda ihracatta 170 milyar dolardayız. Göreve geldiğimizde 36 milyar dolardı. Yıl sonu itibarıyla bunun üzerine çıkacağız. En kısa zamanda da bu rakamı 200 milyar doların üzerine çıkaracağız. Cari açığı, yıllık bazda ve dönemsel olarak hedeflerimize yakın seviyeye çektik.


“IMF’YE BORCU SIFIRLADIK”

Son dönemdeki dalgalanmalarla birlikte işsizlik oranının bir miktar yükseldiğinin farkındayız. İşsizliği yeniden tek haneye düşüreceğimize inanıyoruz. Dövizdeki dalgalanma nedeniyle borçlanma oranımız bir parça yukarı çıksa da OECD ülkeleri arasına çok iyi bir noktadayız. Göreve geldiğimizde IMF'ye 23,5 milyar dolar borcumuz vardı, borcu sıfırladık. Şimdi bize IMF'yi tavsiye edenler var. Bizim için IMF artık söz konusu değildir.

Her alanda ihtiyaç duyulan adımları atmak durumundayız. Bu vesileyle ana ormancılık faaliyetleri ve orman yangınlarıyla mücadeleden dolayı ihtiyacın geçici işçiler için 4 ay süre uzatımı talebi yenilendi. Bu talebi Hazine ve Maliye Bakanımız bana iletti. Bu süreci gerçekleştirmiş oluyoruz.” dedi.

“YENİ YÖNETİM SİSTEMİNDE, MERKEZ BANKASI BAŞKANINI ATAMA GÖREVİ CUMHURBAŞKANINA BIRAKILMIŞTIR”

Erdoğan, milletin kendilerine ülkeyi yönetme görevi verdiğini ve gereken her durumda ihtiyaç duyulan adımları atmak, kararları almak, iradeyi ortaya koymak mecburiyetinde olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti: “Merkez Bankası Başkanlığında yaptığımız görev değişikliğinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerekiyor. Yeni yönetim sisteminde, Merkez Bankası Başkanını atama görevi, ülkenin diğer politikalarıyla birlikte ekonomi politikasından da sorumlu olan Cumhurbaşkanına bırakılmıştır. Eğer ekonomi politikalarında Merkez Bankası kendisinden beklediğimiz rolü hakkıyla oynayabilmiş olsaydı, böyle bir değişikliğe zaten ihtiyaç olmazdı.”

Yaşanan tıkanıklığın bedelini ülke ve tüm milletin hep birlikte ödediğini ve bu duruma rıza göstermesinin görevi ihmal olacağını belirten Erdoğan, “Bunun için gereken istişareleri yaptık, kararımızı aldık ve uyguladık. İnşallah bundan sonra Merkez Bankası ekonomi programımıza çok daha güçlü destek verecektir.” dedi.

MERKEZ BANKASI GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ

Merkez Bankası'nda yaptığımız görev değişikliği nedeniyle, özellikle birilerinin yaklaşım tarzını kabul etmemiz mümkün değil. Bedelini kim ödeyecek, siyasetçi ödeyecek. Mutluluğunu banka başındaki yaşayacak. Yok böyle bir şey. Verilen karara uyacaksın. Yeni yönetim sisteminde başkan bu konulara müdahale yetkisini almıştır. Faiz denilen bu her türlü kötülüğün anası olan, verilen talimatlara uymayan bu arkadaşımızın değişikliğine karar verdik. Bunu hep faizciler savunuyor. Faiz enflasyonun anasıdır.

“FAİZ ENFLASYONUN ANASIDIR”

Faizi tek haneli rakamlara indirmek zorundayız. Bundan sonra Merkez Bankası ekonomi programımıza çok daha güçlü destek verecektir. Sırf siyasi düşüncesi nedeniyle insanları işten atmak, partizanlığın en sefil ve aşağılık halidir. Hak-İş, bu ideolojik sapkınlıklara zulümlere karşı mücadele ederek bugünlere gelmiştir."

“TÜRKİYE DÜNYANIN 13. BÜYÜK EKONOMİSİ”

Ekonomideki gelişmelerle millî geliri üç kattan fazla artırdıklarını, zenginliğin tabanını genişlettiklerini, satın alma gücü paritesine göre Türkiye’yi dünyanın 13’üncü büyük ekonomisi hâline getirdiklerini anlatan Erdoğan, dövizdeki dalgalanma ve faizlerdeki yükseliş sebebiyle borçlanma oranı bir parça yukarı çıksa da Türkiye’nin AB ve OECD ülkeleri arasında çok iyi bir yerde bulunduğuna vurgu yaptı.

“YENİ YÖNETİM SİSTEMİNDE, MERKEZ BANKASI BAŞKANINI ATAMA GÖREVİ CUMHURBAŞKANINA BIRAKILMIŞTIR”

Erdoğan, milletin kendilerine ülkeyi yönetme görevi verdiğini ve gereken her durumda ihtiyaç duyulan adımları atmak, kararları almak, iradeyi ortaya koymak mecburiyetinde olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti: “Merkez Bankası Başkanlığında yaptığımız görev değişikliğinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerekiyor. Yeni yönetim sisteminde, Merkez Bankası Başkanını atama görevi, ülkenin diğer politikalarıyla birlikte ekonomi politikasından da sorumlu olan Cumhurbaşkanına bırakılmıştır. Eğer ekonomi politikalarında Merkez Bankası kendisinden beklediğimiz rolü hakkıyla oynayabilmiş olsaydı, böyle bir değişikliğe zaten ihtiyaç olmazdı.”

Yaşanan tıkanıklığın bedelini ülke ve tüm milletin hep birlikte ödediğini ve bu duruma rıza göstermesinin görevi ihmal olacağını belirten Erdoğan, “Bunun için gereken istişareleri yaptık, kararımızı aldık ve uyguladık. İnşallah bundan sonra Merkez Bankası ekonomi programımıza çok daha güçlü destek verecektir.” dedi.

“BAKANLIKLARIMIZIN VE KURUMLARIMIZIN GÜÇLÜ YÖNLERİNİ DESTEKLEYECEK, ZAFİYET ORTAYA ÇIKAN YÖNLERİNİ DE DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Erdoğan, “Yönetim değişikliğinin büyüklüğünü düşündüğümüzde, ortaya çıkan sorunların tamamının da üstesinden gelinebilir ve çözülebilir olması sevindiricidir. Reform ve değişim, insanların kendi hayatları gibi kurumlar için de kesintisiz bir süreci ifade eder. Bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın güçlü yönlerini destekleyecek, zafiyet ortaya çıkan yönlerini de süratle değiştireceğiz.” sözlerine yer verdi.