Borsa, kazanma ayına yine umutlu giriyor

Borsa İstanbul, Eylül’de son dokuz ayın en yüksek getirisini sunarken, son altı yıldır yatırımcısına kazandıran Ekim ayına ilişkin umutla girerek, işlemlerine başladı.
Borsa, kazanma ayına yine umutlu giriyor

EN ÇOK DA YÜZDE 8 İLE 2012'DE ARTIŞ KAYDETTİ


Borsa İstanbul verilerinden derlediği bilgilere göre, BIST 100 endeksi son altı yıldır ekimde aylık bazda değer kazanırken, borsa yatırımcısının bu dönemde aylık getirisi ortalama yüzde 6,3 oldu. BIST 100 endeksinin 2012 yılından bu yana, ekim ayları performansı incelendiğinde aylık bazda tümünde değer kazandığı görülüyor. Bu dönemde en az yüzde 2,7 ile 2016 yılında yükselen endeks, en çok da yüzde 8 ile 2012'de artış kaydetti.

Borsa İstanbul yıl başından bu yana etkili olan satış ağırlıklı seyrini eylülde sonlandırarak aylık bazda yüzde 7,80 yükseldi ve böylece 2017'nin aralık ayından bu yana en iyi aylık performansını gösterdi.

Analistler, genel olarak dünya borsalarında yaz aylarında yaşanan durgunluk ve satış ağırlıklı seyrin, varlık fiyatlarının ucuzlamasına, bunun da sonbaharda alım fırsatı olarak değerlendirilmesine neden olduğunu kaydediyor.


EYLÜL'DE BAŞLAYAN TEPKİ ALIMLARI EKİM’DE DE DEVAM EDEBİLİR

Borsa İstanbul'da da özellikle banka pay piyasalarında eylül ayına kadar etkili olan satışların, hisselerin fiyatının tarihi ucuz seviyelere gerilemesine neden olduğuna değinen analistler, bu nedenle eylülde başlayan tepki alımlarının ekimde de devam edebileceğini ifade etti.

"POLİTİK GELİŞMELER, TCMB VE YEP POZİTİF SEYRİN BAŞ ETMENLERİ"

Turkish Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Baki Atılal, ekim ayına 100.000 seviyesinde bir borsa, 6,00 TL seviyesinde dolar kuru ve yüzde 18'in altına gerilemiş bir 10 yıllık gösterge tahvil faizi ile girildiğini belirterek, "Pozitif olarak değerlendirilebilecek bu sonuca ulaşmamıza yardımcı olan etmenler; AB ve ABD ile politik ilişkiler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yüzde 24'e yükseltilen politika faizi, yatırımcıları memnun eden Yeni Ekonomi Programı (YEP), bankacılık sermaye yeterlilik rasyosu ve sorunlu kredileri yapılandırma programları oldu." dedi.

Ekim ayına, kasımda başlayacak ABD'nin İran’a yönelik ambargosuna ilişkin tedirginlik, OPEC’in petrol arzını artırmaya yanaşmaması nedeniyle petrol fiyatlarındaki artış ve ekimde 10,7 milyar dolarla bu yılın en yüksek dış borç geri ödemesinin kur üzerindeki olası baskısı ile girildiğine dikkati çeken Atılal, buna karşın uzun zaman sonra ilk defa AB ile ilişkilerde iyimserliği artıran Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya gerçekleştirdiği ziyaretin, yeniden hikaye yaratılmasına imkan tanıyan potansiyel bir gelişme olduğunu söyledi.

Atılal, Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) yer alan “Mega-altyapı projeleri doğrudan yabancı yatırım yoluyla, uluslararası finansman ile hayata geçirilecektir” ibaresi ve son politik gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde hem Çin hem de Almanya’nın bu projelere talip olabileceğini belirterek, bunun finansman açısından yeniden dengelenme sağlayacağını kaydetti.